Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler
Sevdalar Büyüttük Memleketimin Gülen Yüzü Kadar
güzel günler sevdasında yitirdik
güzel renklerini halkımın
işte bunun için önü ilikli şiirimin
ağlatan biz değildik ki gülleri
içimde fatsa ormanlarının yakılan külleri
yüreğimde eylül ölüleri
işte böylesine kıt onların akılları
yakılır mı bir memleketin ciğerleri
fikri sönmez gibi
yüzü aydınlığa
sevdası kardeşliğe dönük insanları
başarsalarda toprağın koynuna vermeyi
ve hasret koksa da
benim gibi eylül sürgünleri
engelleyemeyecekler
halkımız görecek o güzel günleri
biz ki kimsesizlerin kimsesiydik
susan çoğunluğun konuşan sesiydik
biraz da âsiydik
nice yasaklar zincirini kırdık
ve sevdalar büyüttük
memleketimin gülen yüzü kadar
can koyduk sevdalara
mavi şapkalı dağlara da yürüdük
uzakların türküsü değildi söylediğimiz
bebeklerin gülüşleri gibi temiz yarınlardı düşlediğimiz
ne kanadını kırdık
ipi çocuğun elindeki uçurtmanın
ne de yanağına yaş düşürdük bir ananın
ilacı olduk canı yananın
bizler birer kartaldık
özgürlüğümüzün peşinde
onlarsa leş kargası
insanların gönüllerinin kapısını da beklediler eli tetikte
önünü kanla sıvamaya kalktılar güneşin de
kaldırmak için ayak altından
el uzattık ayakaltındakı aşklara
yüreğimizi mendil yaptık
hüzün bohçası yüzlerdeki yaşlara
evet evet suçluyduk
güneşten ışık çalmak suçsa karanlıklara
sevdalar büyüyttük bizler
memleketimin gülen yüzü kadar
meleketimin ak yüzü şavşat
fatsa aynamızdı bizim
maraş çorum sıvas
susurluk onların aynası
dudaklarımızda kanlı türküler
yüreğimizin ceplerinde yarım kalan öyküler
bitecek
yüreklerimizin yangın yeri olması
toprakların kana doyması
ve dağlarına kurşun yağmayacak memleketimizin
yenilince kötüler
çiçekleri açacak hasretimizin
uzak değil o güze günler
Kamil Aydemir
güzel renklerini halkımın
işte bunun için önü ilikli şiirimin
ağlatan biz değildik ki gülleri
içimde fatsa ormanlarının yakılan külleri
yüreğimde eylül ölüleri
işte böylesine kıt onların akılları
yakılır mı bir memleketin ciğerleri
fikri sönmez gibi
yüzü aydınlığa
sevdası kardeşliğe dönük insanları
başarsalarda toprağın koynuna vermeyi
ve hasret koksa da
benim gibi eylül sürgünleri
engelleyemeyecekler
halkımız görecek o güzel günleri
biz ki kimsesizlerin kimsesiydik
susan çoğunluğun konuşan sesiydik
biraz da âsiydik
nice yasaklar zincirini kırdık
ve sevdalar büyüttük
memleketimin gülen yüzü kadar
can koyduk sevdalara
mavi şapkalı dağlara da yürüdük
uzakların türküsü değildi söylediğimiz
bebeklerin gülüşleri gibi temiz yarınlardı düşlediğimiz
ne kanadını kırdık
ipi çocuğun elindeki uçurtmanın
ne de yanağına yaş düşürdük bir ananın
ilacı olduk canı yananın
bizler birer kartaldık
özgürlüğümüzün peşinde
onlarsa leş kargası
insanların gönüllerinin kapısını da beklediler eli tetikte
önünü kanla sıvamaya kalktılar güneşin de
kaldırmak için ayak altından
el uzattık ayakaltındakı aşklara
yüreğimizi mendil yaptık
hüzün bohçası yüzlerdeki yaşlara
evet evet suçluyduk
güneşten ışık çalmak suçsa karanlıklara
sevdalar büyüyttük bizler
memleketimin gülen yüzü kadar
meleketimin ak yüzü şavşat
fatsa aynamızdı bizim
maraş çorum sıvas
susurluk onların aynası
dudaklarımızda kanlı türküler
yüreğimizin ceplerinde yarım kalan öyküler
bitecek
yüreklerimizin yangın yeri olması
toprakların kana doyması
ve dağlarına kurşun yağmayacak memleketimizin
yenilince kötüler
çiçekleri açacak hasretimizin
uzak değil o güze günler
Kamil Aydemir
Bu İçerik 370 Kez Görüntülendi