Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler
Yolumuz Vardığı Zaman
Bu topraklar bize dededen kalma
Tumpları belirle komşudan çalma
Gördüğün bahçe benim diye dalma
Yolunuz memlekete vardığı zaman
Deniz dağ orman yayla balık özlerdi
Oksijeni bol puslu havayı gözlerdi
Atmaca dörtlükler güzel sözlerdi
Yolunuz Arhavi ye vardığı zaman
Dut armut kaynatır yapar şırasını
Getirmez komşuya icarın kirasını
Değirmene gider bekler sırasını
Yolunuz Ardanuç’a vardığı zaman
Şehrin ortasından geçip ikiye bölen
Çoruh nehri suyuyla barajı dolan
Nehir üstünde asma köprüsü olan
Yolunuz Borçka ya vardığı zaman
Denizin nice ölümlerde var parmağı
Zincire vurulmaz delice akan ırmağı
Ulaşım zor cankurtaran dağı sapağı
Yolumuz Hopa’ya vardığı zaman
Yeşile özlem duyar göktaşın bakırı
Bakır uğruna oldu doğanın fakiri
Toprağına sahipti gürcünün çakırı
Yolunuz Murgul’a vardığı zaman
Yiyen doymadı ayvasına narına
Düğünde el tutardık ata barına
El sallar efkâr tepesinden yarına
Yolunuz Şavşat’a vardığı zaman
Bahçeden toplar zeytinin karasını
Satmadan alırdı kabın darasını
Alırdı satılan zeytin parasını
Yolunuz Yusuf eline vardığı zaman
Artvin de başka bir doğar sabah güneşi
Doğası dünyada tek benzeri yok eşi
Yaylada Kafka sor de var boğa güreşi
Yolunuz Artvin ne vardığı zaman
10/10/2009
Bu İçerik 333 Kez Görüntülendi