Ercan’ımın sitemine,
Kızar gurbet akşamları,
Anasının yetimine,
Mezar gurbet akşamları.

Yüreğime dolar hüzün,
Kavuşalım desem güzün,
Az gülecek olsa yüzün,
Gülmez gurbet akşamları.

Geçim dedik, gurbet ele yürüdük,
Çoklarının pisliğini kürüdük,
Oralarda kala kala çürüdük,
Bitmez gurbet akşamları,

Saçlarını sola doğru tarama,
Diyar-ı gurbette dostlar arama,
Merhem buldum, sürün desem yarama,
Sürmez gurbet akşamları.

Mal mul gitmez merasına,
Lağım akar, deresına,
Ben bayilem nerasına,
Sevmem gurbet akşamları.

Yollarında koşmayınca,
Dağ, bayırı aşmayınca,
Secip, gülüp coşmayınca,
Coşmam gurbet akşamları.

Çarşıda yalnız gezersin,
Çok şeyden hille sezersin,
Bir arkadaş bulem dersin,
Bulmaz gurbet akşamları.

Akşam olur üzülürsün,
Eve doğru düzülürsün,
Süzma gibi süzülürsün,
Yemez gurbet akşamları.

Hayat insanı eziyor,
Kapkaççılar kol geziyor,
Adam çok şeyden beziyor,
Bezmez gurbet akşamları.

Değerli Dostlar,
Sitemizin anı ve diğer bölümleri çoktandır boş kalıyor.Bu bölümleri de ihmal etmeyelim,muhakkak herkesin başından bir çok olay, anı geçmiştir.Dile getirilmeside, okunmasıda çok güzel oluyor. Anılar bölümüne Paşa Dedenin Dişlerini yazmıştım.İkrahlanmasanız okuyun derim.
Ercan Kardeşimden en kısa zamanda ayağı ve şiiri bekliyorum. Çabuk olunki sabırsızlanıyorum.Erdinçciğim sen de hazırsın sanırım. Taner şiiri duyunca uvalanıyordur herhalde.Köşkiye çıkmadan, siteye girenlere de kızmak geliyor içimden. Sadece okumayın, elinizden ne geliyorsa bütün köylülerimin yazmasını arzu ediyoruz. Kalın sağlıcakla.

Değerli Kardeşlerim,
Bu siteye aynı mesajı yazışımın üçüncüsü. Bilgisayarda mıdır, nedir, yine anlamış değilim, çevirmeli bağlantı, paket program kullanıyoruz, henüz adsl’ye geçemediğimiz için böyle oluyordur sanıyorum. Haluk’ta diyorki Ali Abi çekildi kenara, yahu ne yapayım, imkanlar kısıtlı olmuyor işte. Ne ise bu seferde deneyelim, belki mesaj ulaşır.
Gelelim konuya, herhalde degenekten haberi olmayanlar var daha. Bunları sıralayacak olursak, Erdinç, Taner, Gökhan, Korkut, Tekin ... gibi sitenin doğayenleridirler. Murşit Amcanın oğlu Zaferle de bir kez telefonda görüştük, daha da haberleşemedik. Zaferciğim, sizin yazılarınızı da bekliyoruz. Herkesi diyaloga davet ediyorum. Özlemler böyle giderilebilir sanırım. Biraz önce Babamla görüştüm, önümüzdeki dönem için hac kayıtlarını yaptırmışlar. Bizim köyden Babam, Amcam ve Yusuf Amca. Allah hayırlısını nasip etsin, İnşallah kurada çıkarlar da bu farizayıda yerine getirirler.Sevgili Ercanım sizi çok özledim, burnumda tütüyorsunuz. Ailece selam ve sevgilerimi iletir, gözlerinizden öperim. Çocukları olan kardeşlerimi tebrik ediyor, Allah analı, babalı büyütsün, hayırlı evlatlar olsun diyorum. Sevgili Turgay’ın dediği Ahıska Türklerini Televizyondan bende 3 kez izledim. Zaten Bilal Dedem, bizlerin Ahıska Türklerinden olduğumuzu söylerdi. 1940’ yıllarda nasıl sürüldüklerini, yollarda nasıl telef, olup eziyet çektiklerini, orada kültürlerine nasıl sahip çıktıklarını, konuşmalarının bizimle tıpatıp aynı olduğunu izledik, hem sevindik, hem üzüldük.
Değerli kardeşlerim, artık şiirlere başlasak diyorum, Haluk yine Oşti tarlaya bağlamayı özlesin, Ercan danayı, şeyini özlesin, bizde diğerlerini dile getirelim diyorum. Kaldığımız yerden devam, edelim. Ercan üstadımız ayağı versin, bizde haydi yürümeye çalışalım, ağır, aksakta olsa, çok zevkli oluyor.
Şimdilik başka yazacak birşey, söyleyecek kelime bulamıyorum, tıpkı Ardahanlı muhtar gibi. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Kalın sağlıcakla.

Merhaba Değerli Kardeşlerim,
Yahu sizleri şiirle sitemize yazı yazmaya davet ettim, ancak epey zaman geçmesine rağmen ses çıkmadı. Nasıl edem, ne yapayım bilemiyorum. Bir pelüt degenegi alıp sırayala evinize uğramayı düşünüyorum, son çare olarak. Andır kalsın msn.ler başıza. Bu msn.lerden midir nedir, kimse yazı yazmıyor. Devamlı eski yazılarınızı mı okuyacağız ha? Beni oralara getirmeyin, aklızı başıza alın. Yeşil pasaportumda var. Yurt dışına da çıkabilirim.Hiç uzak ihtimal değil inanın buna.
Bayburt’ta artık karlar erimeye başladı, göçmen kuşlardan bazıları geldiler, şükür Allah’a kuş gribi filan da yoktur. Gürnateldekileri davet ettim, icabet olmadı. Hasretimizi sitedeki fotoğraflardan gidermeye çalışıyoruz.Burada satırlarıma son verirken herkese Allah’tan hayırlı günler, mutlu yarınlar diliyorum. Görüşmek umuduyla hoşça kalın.

Değerli Dostlar,
Bilgisayarın bozulması sebebiyle yaklaşık beş aydır siteden uzak kaldık, bu nedenle herkesten özür diliyorum. Lakin bu arada da siteye fazla birşey yazılmadığıda görülmektedir. Böyle güzel siteye niçin yazılmaz, anlamış değilim. Daha önce yoğunlukla yazan kardeşlerimin yazılarını acilen bekliyorum.Bırakın yazmayan yazmasın. Okuma ve dinlemede kalsınlar. Üç beş günde bir, ben iyiyim, sizler nasılsınız demek bile yeterlidir sanırım. Şimdi size gönlümden geçenleri şiirle ifade etmek istiyorum.
SİTEMİZE:
Ben unuttum sızıları,
Gördüm küsmüş bazıları,
Sitede yok yazıları,
Hemen yazın sitemize.

Kışın yağan beyaz karmış,
Bir çoğunu hüzün sarmış,
Tahtada az mesaj varmış,
Yazı yazın sitemize.

Ayrı kaldım, budur derdim,
Bende biraz ara verdim.
Bugün muradıma erdim,
Yazıyorum sitemize.

Dostumuza, eşimize,
Site kalsın beşimize,
Gölge düşmez neşemize,
Mesaj yazın sitemize.

İnsanlar, kert çadi yerdi,
Bu negüzel ekmek derdi,
Ercan, Turgay ara verdi,
Artık yazın sitemize.

Dağda duran boran, pusmuş,
Erdinç, Haluk, epey susmuş,
Ahbapları pas mı tutmuş?
Şiir yazın sitemize.

Site güzel, aslında bir sahadır,
Önemli şey, akıl ile dehadır.
Köyümüzün tek doktoru Bahadır,
Sağlık yazın sitemize.

Hasretlikler böyle diner,
Hamza, Korkut bacım Güner,
Şener, Öner nerde Taner?
Gelin yazın sitemize.

Ali sever doğaları,
Nerde köyün ağaları,
Gürnatelin tığaları,
Yazın artık sitemize.

Not: Tığa lafı için özür diliyorum. Kırımına geldiği için yazuldı. Herkese sağlık, mutluluk, afiyetler diliyorum. Şimdilik hoşça kalın....

Bizim bilgisayar yıldırım nedeniyle arızalandı bir aydır çalışmıyor dolayısıyla sitedeki arkadaşlarımdan uzak kaldığım için özür dilerim. Yakın zamanda buluşmak dileğiyle Ali DEMİRCİ

Harğinan çarşıya giderdik,
Elma, armut, kiraz yerdik,
Sahibinden gizlenirdik,
Vantalilar viran olmuş.

Yolda durur, dinlenirdik,
Doyumsuz, sohbet ederdik,
Ara bir harğa düşerdik,
Harğın suyu viran olmuş.

Curmul’dan Çarşıy görürdük,
Çoğu kesadan yürürdük,
Bazen yük te götürürdük,
Kesa yollar viran olmuş.

Şimdi servis çalışıyor,
İnsan buna alışıyor,
Daha rahat şık yaşıyor,
Çaruh, lastik viran olmuş.

Değerli dostlar, sevgili arkadaşlar,

Bilemiyorum "Viran Olmuş" ayağının verildiği kaç gün oldu ama daha fazla köyümüzün viraneliğini anlatmak istemiyorum artık, hemde yazarken bayağı zorlanıyorum. Bu nedenlerden ötürüdürki artık ayağı değiştirmek gereği duyuyorum. Arkadaşlarımın müsaadesiyle, yine köyümüzün güzelliklerini, eskide ve şimdi de var olan değerlerini düşünerek , bunları anlatmak dileğiyle ayağı " KÖYÜMÜZE" Olarak değiştiriyorum.20 gün veya daha fazlada sürebilir.Gidişata göre, benden sonraki ayak sırası, Erdinç, sonra da Haluk’ta olsun.

KÖYÜMÜZE:

Arkadaşlar derim size,
Gelin gidek köyümüze.
Böyle yakışmıyor bize,
Hayden gidek köyümüze.

Akraba, dostlar bekliyor,
Hastalar, bazen tekliyor,
Babalarız, gelin diyor,
Nolur gidek köyümüze.

Kızılcuh, meshallar olmuş,
Çayağzın’da cola bolmuş,
Çiçekler, güller de solmuş,
Hayden gidek köyümüze.

Merhaba Arkadaşlar.
Yaklaşık 10 gündür siteye giremiyor, kimseyle iletişim kuramıyordum. Çünkü bilgisayarı çökerttim. Bir virüs musallat olmuştu, düzeltene kadar hal geldi başıma. Şimdide çok yavaş işliyor.
Neyse biz atışmadaki ayağa dönelim. VİRAN OLMUŞ:

Mehlenin başından başlayacağım,
Bazılarını fena haşlıyacağım,
Nezir emi gili taşlıyacagım,
Merek, ahor viran olmuş köyümün.

Sonra gelir Şabet Hoca,
Hala getmamiştur haca,
Orda tüter tek bir baca,
Diğerleri, viran olmuş köyümün.

Mezin daday, köyda yohtur,
Durmuş emiy, sevan çohtur,
Helim ağa, gözü tohtur,
Fakirleri, viran olmuş köyümün.

Murşit emi, hoca Fiko,
Mensur emi, hanımı Hüko,
Muhtarımız, bizim Miko,
Azaları viran olmuş köyümün.

Nedim ağa, Selim ağa,
Biraz yakındurlar sağa,
Lokma batururlar yağa,
Bekmezlari viran olmuş köyümün.

İsmel emi, Sulo emi öldilar,
Kadastroda köyümüzi böldilar,
Bazıları, bu duruma güldilar,
Senet, sepet viran olmuş köyümün.

Toyda papağa getmayi,
Horoz budi, şiş almayi,
Dügünda davul çalmayi,
Özlemişim, özlemişim.

Ramazan’da köyi gezmasıni,
Yaşar Ustanın zurna çalmasıni,
Zurnanın bazi tıkanmasıni,
Özlemişim, özlemişim.

İftarda oruç açmayi,
Sıkaradan az içmayi,
Sonra camiya geçmayi,
Özlemişim, özlemişim.

Bazi namaz kıldururduh,
Çoh sıhela öldürürduh,
Camaati güldürürduh,
Özlemişim, özlemişim.

Bilal Dede, Paşa Dede,
Sevimliydi ikiside,
Allah rahmet eylesinde,
Özlemişim, özlemişim.

Kırmızıdır çayın demi,
Öküzlar çekardi gemi,
Hani, nerda Ayhan Emi?
Özlemişim, özlemişim.

Pantasıni, erügüni,
Cauzunun çürügüni,
Havasıni, körügüni,
Özlemişim, özlemişim.

Mentegini, milasıni,
Boyasıni, cilasıni,
Yüznumara, helasıni,
Özlemişim,özlemişim.

Ormanıni, meşasıni,
Çirpisini, yoşasıni,
Gürcüsüni, Poşasıni,
Özlemişim, özlemişim.

Kıratıni, alatıni,
Sepetıni, kalatıni,
Fehmisini, Telatıni,
Özlemişim, özlemişim.

Erdinç, Haluk, Ali Hoca,
Topi atmazlarki taca,
Tacer Hoca, nerde aca,
Özlemişim, özlemişim.

Saroluni, azrazıni,
Armuduni, kirazıni,
Komşiların birazıni,
Özlemişim, özlemişim.