Peşinden koştukların kalmayacak hatırda, İsmin unutulacak,olmayacak satırda, "Öyle ise yazıklar olsun sana ey nefsim !" Diyenler kurtuluşa erecektir burada. Amel (iş) ve ibâdet niyetiyle dürüst olur, Ancak ALLAH dostundan bir adama dost olur, Kişi,makam,mevki ve rütbe ile değilki, İlmiyle,ameliyle,ihlâsiyle üst olur. Bir kalpten söküp atmak kibir hastalığını, İğne ile kazmaktan zordur,Ağrı dağını, "Her yol Roma’ya çıkar"nihayet bir tâbirdir, Nereye gidersen git,İstikâmet kabirdir. C.SÖZTUTAN’dan alınmadır Nihat KAYA 22.11.2007

Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi,hayvanlar da bilselerdi,yemek için semiz hayvan bulamazdınız.

Öldük,ölümden birşeyler umarak, Bir büyük boşlukta bozuldu büyü, Nasıl hatırlamasın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız birşeydi yaşamak. Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok, Yok bizi arayan, soran kimsemiz, Öğlesine karanlık ki gecemiz, Ha olmuş, ha olmamış penceremiz, Akarsudan aksimizden eser yok. 15.05.1966 tarihinde yazılmıştır. Nihat KAYA 17.11.2007

Bağrındadır güneş yarı gömülü, Üzerinde altın rengi ışıklar. Neden gerçeklerin üstü örtülü, Neden bugün erken öter kumrular ?. Hey deniz kuruntum sende gizlidir, Köpükler anlatır sahillerine. Neden ezilenler saz benizlidir, Neden set çekilir hayallerine ?. Dalgalar dövüyor kayalıkları, Dalgalar azimli dalgalar azgın. Bir bir can veriyor dil balıkları, Hayattan gayesiz,hayattan bezgin. Yorgun balıkçılar döndü geriye, Her birinde sitem,her birinde gam. Niye şimdi düştün aklıma niye ?. Bir bıçak vuruışu denizde akşam... A.Sırrı AVRAS’tan alıntıdır Nihat KAYA 15.11.2007

Kimseye gücenme birtanem, Her ipek mendile nakış işlenmez, Her ağaç gölge verir,çiçek verir,dal verir, Her dalın meyvası dişlenmez, Kimseye gücenme birtanem. Duygularında ümitlerinde bir ömür vardır, Herşey kaybolur zamanla, Kaybolmayan yalnız hatıralardır, Kimseye gücenme birtanem, Herkez,hayır dedi,sen evet dedin, Günah ne kaderde,nede insanlarda, Böyle olmasını sen kendin istedin. 29.04.19966 da yazılmıştır. Nihat KAYA 14.11.2007

İnsanlar konuşmayı severler fakat,konuştukları ile amel etmeyi, öğrendikleriyle yaşamayı terk ederler.

Başkasından sana söz getiren, sendende ona götürür.

Nihat KAYA
11.11.2007

İlim maldan hayırlıdır. İlim seni korur, sen ise malı korursun. Malın bekçileri ölür, ilmin bekçileri ise gönüllerde yaşar. Nihat KAYA 10.11.2007

Hiç bir şeyin tadı kalmadı artık, Şu yalancı dünyada, Yağmurda zevk vermez oldu, Baharda... Geceler daha karanlık şimdi, Gün ışımayacak sanıyorum, Neden gözlerim hep ıslak, Neden saçlarım perişan... Ne olur sanki,aydınlanıverse ortalık birden, Baharda,yağmurda ğine zevk verse, Bütün sıkıntılarla beraber, Şu ayrılıkta yok oluverse... 29.03.1967 yılında yazılmıştır Nihat KAYA 09.11.2007

Köyüm kurulmuş bir düzün yanına, Yaraşırmı köyüm senin şanına, Giriyorsun insanların kanına, Yazık değilmi köylülerin canına. Köyüm evleri bir kenar dizilir, Ortasında rahatlıkla gezilir, Ne yaparsan o da hemen sezilir, Bir çoğunun kalpleride üzülür. Almışsın yarımı, tamda içine, Koymuyorsun zavallılar geçine, Bırakıp birin, satarsın üçüne, Bilmemki gariplerin suçu ne ?. Bırak köyüm bırak, bende geleyim, Bırakta bende sevdiklerimi bulayım, Hemde gelip sevenlerle olayım, Seninle de bir ahbapça kalayım. Nihat KAYA 08.11.2007

Küflü albümleri almasam ellerime, Duymasam eski hüzünleri yapraklarında, Bu albüm tutuğu gölgeme,uyu demesem, Tozlu,tozlu birşeyler bulaşmasa ellerime. Trenler düdük çalmasa,istasyonlarda, Her düdükte birdamla yaş inmese gözlerimden Kimi yerde çıkmasa çocukluğum önüme, Bir ırmak saymasam onu kuru dağlardan öte. Sen her şeyde olmasan çocukluğum, Ellerim gitmese iplerine kırmızı balonların, Sokak sokak koşmasam gök yüzüne, Bir türlü tutamasam ucundan mutlulukların. Derleme : Nihat KAYA 06.11.2007

Senin için ömrümü feda etsem, Şu fani dünyayı fet edip gitsem, Ömrümden yüz yıl alıp ömrüne eklesem, Acaba,hakikaten seviyormuş dermisin. Her ne dersen onu çekinmeden yapsam, Senin için derdime bir dert daha katsam, Haftalarca aşkınla yataklarda yatsam, Acaba,kakikaten seviyormuş dermisin. Ömrümün sonuna kadar hep aşkınla inlesem, Herkes gülse,sen gülsen,fakat ben gülmesem, Ağlasam,günlerce hasretinle ölsem, Acaba,kakikaten seviyormuş dermisin. 20.OCAK.1966-da yazılmıştır. Nihat KAYA 03.11.2007

SAĞLIKLI BİR BÜNYE İÇİN YAPILMASI GEREKEN 15 MADDELİK RECETE !!!. * Günde bir diş sarımsak yiyiniz ! * Kepekli ürünler kanserden korur ! * Sebze-meyveyi eksik etmeyin ! * Ayaküstü yemekten vaz geçiniz ! * Egzersiz yapmayı ihmal etmeyiniz ! * Düzenli bir hayat sürün ! * Sofranızda balık bulunsun ! * Tuzu ve şekeri azaltınız ! * Şok diyetler faydasızdır ! * Selenyuma(fındık,fıstık,balık,tahıl)ihtiyacınızı giderin ! * Çaya devam ediniz ! * Koleströlünüzü düşürün ! * Sıgara ve alkole hayır deyiniz ! * Uykusuz kalmayınız ! * Çok su içmeyi ihmal etmeyiniz ! Yüksek tansiyon :kalp,felç ve böbrek rahatsızlıkları riskini yükseltir. Bu nedenle : Potasyumlu olan, muz, şeftali karpuz ve patates yenilmelidir. Derleme Nihat KAYA 30.10.2007

Bir aslan,bir kurt ve bir tilki ava çıkarlar. Birlikte bir geyik,bir koyun ve bir de horoz avlarlar. Aslan,kurda emir verir : - Şimdi bunları adaletle paylaştır bakalım ! kurt hemen cevap verir : - Ey cihan şahı,avcıların sultanı !... Bundan kolay ne vardır... Geyik sizin hakkınız,koyun benim,horoz da şu zavallı tilkinin olsun. Aslan, kızgın bir sesle kükrer. Kurdu kan revan içinde yerlere serer.son- rada tilkiye dönerek,onun paylaştırmasını ister. Tilki şöyle konuşur : - Ey yiğitler ülkesinin tek hükümdarı !... Koyun sizin sabah kahvaltınız, geyik öğle yemeyiniz, horoz ise sultanıma çerezdir. Aslan memnun olup sorar : - Aferin sana, bu adaletli taksimi kimden öğrendin ?. Tilki gözünü kurda çevirip : - Sultanım, şu yerde yatan kurt kardeşten öğrendim,der. Derleme Nihat KAYA 25.10.2007

Kaynağı olmadan girme,sen borca, Tasarruf ederek vaktinde harca, Sen hep,mümkün olan hesabı ara, Kalp de hesap ile atar demişler. Aptal israf eder çok olsa yağı, Yorganına göre uzat ayağı, Daha önce görmek lâzım uzağı, Derin su insanı yutar demişler. Oğula,Atanın dostu mirastır, Adam,adamdan korkmaz ;utanır, Aptal ata biner,bey oldum sanır, Kendi çalar kendi oynar demişler. Derleme. Nihat KAYA 22.10.2007

Bahçesi bağları,barı olmazsa, Çiçeksiz bağsız, bağdan ne fayda, Bağında ayvası narı olmazsa, Yaz geçer beyhude, dağdan ne fayda. Bağ diker,bar için temel amacı, Şah olsa,hükmetse başında tacı, Kim sever, yemişsiz kuru ağacı, Vefasız günlerden çağdan ne fayda. Bir vefa görmedik bunca ki yıldan, Olsada saltanat paradan puldan, Bağbanı derledi, bağdaki gülden, Kuru bahçe bağdan, dağdan ne fayda. Kovansız,balsız ben bir peteğim, Çiçekte balı yok, boştur eteğim, El atsam dal çürük nerden tutayım, Meyvesiz bahçeden, bağdan ne fayda. Bağım dolu idi gülü har ile, Geçirdik günleri ahu zar ile, Değişmez kaderim, küllü var ile, Geçen ömür gitti, sağdan ne fayda. Veli aht bağında gülsüz dikenler, Işık yok vefasız, soğuk mekânlar, İsim, şöhret, bırakmayan hakanlar, Dikmiş olsa köksüz tuğdan ne fayda. Gözlerim hüzünlü,gönlümde elem, Af eyle KAYA’yı dergahan gelem, Bu halli yaşayan sağdan ne fayda, Giydirdin karalar ağdan ne fayda. Arslan KAYA’dan alıntıdır. (Tüm hakları mahfuzdur,iktibas edilemez) Nihat KAYA 18.10.2007

Yalnızlık, kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir. İyi arkadaşla beraber olmak da yalnızlıktan iyidir. Nihat KAYA 17.10.2007

Eridi, dağların karı eridi, Hele bizim bülbül ötmez nedendir, Duman çökmüş enginleri büyüdü, Bizim kervan yolu tutmaz nedendir, Yeşil halı gibi serdi yüzünü, Çağırdı gelinini kızını, Arzularım baharını yazını, Bizim sürüyü çoban gütmez nedendir. Bir bakınca duygulandım derinden, Bu gönlümün arzu sevda serinden, Ah eylersem, herşey oynar yerinden, Gam kasavet benden gitmez nedendir. Yeter gönül neyin kaldı dağlarda, Ömrün varsa eğlen dolaş bağlarda, Efkârlanma KAYA sen bu çağlarda, Ben söylerim,gönül yetmez nedendir. Arslan KAYA’dan alıntıdır. (Her hakkı mahfuzdur,iktibas edilemez) Nihat KAYA 03.10.2007

BEN, 65 YILDIR GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIYORUM, İNCİNMEYESİN, DARILMAYASIN DİYE NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRIYOR, ADIMLARIMIDA VERDİĞİN NASİHATE GÖRE ATMAYA ÇALIŞIYORUM. SİZ, EVİMİZİN TARTIŞILMAZ TEK İNSANI, DİREĞİSİNİZ, BİZLERE SEVGİNLE HER ŞEYİNLE DESTEĞİNİ VERDİN, BİZLERİN UĞRUNA KENDİNİ HEBA ETTİN, YAŞLANDIN GÜÇSÜZ KALDIN, İLAÇLARA VE HASTAHANELERE TESLİM OLDUN, GÜNLERDİR HASTAHANELERDE YATIYORSUN, BABACIĞIM NE OLUR KENDİNİ VE BİZLERİ SEVİYORSAN, DİRENCİNİ ÜSTÜN TUT BİR AN EVVEL İYİLEŞ EVİNE DÖN, BİZDEN KIRILMA, BİZLERE DARILMA, HER AN SENİN YANINDA SENİNLE BİRLİKTE OLAMIYORUZ. ACİL ŞİFALAR DİLİYORUZ, SİZİ ELLERİNE TESLİM ETMİŞ OLDUĞUMUZ, ŞAVŞAT DEVLET HASTAHANESİNDEKİ VE DİGER HASTAHANELERDE Kİ TÜM DOKTORLARIMIZA HEMŞİRELERİMİZE VE BÜTÜN PERSONELE SAYGI VE SEVGİLERİMİZİ SUNUYORUZ. SİZİ ÇOK, ÇOK SEVEN ÇOCUKLARIN. Nihat KAYA 30.09.2007

(Süles) Aşağı koyunlu köyünden, iş adamlarımızdan ve eski Şavşat’lılar derneği başkanı Özcan ÖZTÜRK’ün annesi Yıldız ÖZTÜRK ani bir rahatsızlık sonucu 28.09.2007 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. Naaşı,29.09.2007 tarihinde,köyünde ebedi istirahatine uğurlanacaktır. Merhumeye ALLAH’tan rahmet,geride kalan aile efradına ve yakınlarıyle tüm dostlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Nihat KAYA 29.09.2007 Ciritdüzü köyü derneği adına 2 nci başkan

Dağlar hoyratladı, bozdu rengini, Soldu gülü çiçeği, çimene bakın, Yücesi dağların, ova engini, Çökerek saran dumana bakın. Yazın çimenin yeşil halini, Andırırdı cennetin bir misalini, Ebu kevser suyun çiçek balını, İçip, biçmek isteyen gümana bakın. Engininde vardı koyun kuzular, Tüter gözlerimde içim sızılar, Mevsim mevsim derman, hakkın yazılar, İhtiradı olan imana bakın. Çimen,çiçeğinden ümit kesmezse, Ecel fırtınası tezden esmezse, KAYA’lar, ses verir bülbül susmazsa, Dileğim, olmaktır mevlama yakın. Arslan KAYA’dan alıntıdır (Her hakkı mahfuzdur, iktibas edilemez) Nihat KAYA 28.09.2007

Anneler,baldanda tatlıdır, Yaya gitmezler hep atlıdır, Bazıları çok inatlıdır, Kimininde yüreği katıdır. Anneler ne isterse verin, Ayakları altına serin, Ne kadar tatlıdırlar bir görün, İnanmazsanız da bir sorun. Onlar olmazsa ne olurduk, Güz gülleri gibi solardık, Biz şimdi nerelerde kalırdık, Belki diger dünyayı bulurduk. Nihat KAYA 26.09.2007

Bana Her kim ne söğlerse yaparım, Yaptıklarımıda sonuna kadar beklerim. Herkim ne söğlerse, Nemi sorsalar,doğruyuda söğlerim, Ama Senin için kim ne sorarsa, O çok yalancıdır derim. Sahiden öğle değilmiki ? Nihat KAYA 24.09.2007

Nefes nefes aldım dağlar havasın, Bakan gözlerimle hayranım dağlar, Çimen çiçeğinle derde devasın, Bakan gözlerimle seyranım dağlar. Aylar yıllar geçti ğine özledim, Oturdum yamacan,çevren gözledim, Hali ahvalini den den izledim, Gören gözlerimle heryanın dağlar. Göçmüş bülbül,dağdan neşe kalmamış, Aksakları gördüm, sürü gelmemiş, Geçmiş hatıralar, gönül ölmemiş, Gönülden yaralı püryanım dağlar. Sarmış sinesine yeşillik halı, Kamera yaylamız, cennet misali, Beni, beşer eyler Dünyanın malı, Gönülden özlemim var, anım dağlar. Felek, dayanılmaz, senin derdine, Bakma çakalına, kurduna, Çakallar girmiş, ARSLAN yurduna, Gönül yaralandı, her yanım dağlar. Arslan KAYA’dan alıntıdır. (Her hakkı mahfuzdur iktibas edilemez) Nihat KAYA 23.09.2007

Dünya hayatı, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tamir etmekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin ! Sırf makam sahibi olmak ve biliyor desinler için birkaç mesele öğrenip, insanlara fetva vermeye kalkışmak, ne kadar ayıptır. Nihat KAYA 22.09.2007

Yükselir, semaya doğru ellerim, Mavi gecelerin, seher vaktinde, Hakka kanat açar hep emellerim, Mavi gecelerin, seher vaktinde. Kaybolur kederim,kaybolur ahım, Gözümden yaş olur akar günahım, Bana daha yakın olur ALLAH’ım, Mavi gecelerin, seher vaktinde. Bakışlarım,yanar,yanar tutuşur, Parlarken semada bir ilahi nur, Gönlüm,dile gelir, gönlüm konuşur, Mavi gecelerin, seher vaktinde. Ben,gam deryasından gemim yükledim, Katıldım kervana, böyle ekledim, KAYA der el açtım yücem bekledim, Mavi gecelerin, seher vaktinde. Arslan KAYA’dan alıntıdır. (Her hakkı mahfuzdur, iktibas edilemez) Nihat KAYA 20.09.2007