Kaynak : www.derelerinkardesligi.com Bir doğa cenneti Fırtına Vadisi’nin üzerinde kurulmak istenen HES ‘e karşı verilen Hukuki Mücadelenin doğaseverlerin lehine bitmesi sonucu dünyanın 200 Ekolojik alanından biri olan Fırtına Vadisi Katliamdan kurtulalı tam 2 yıl oldu. Bu süre zarfında Fırtına Vadisi ve bu vadide nazlı, nazlı akan Fırtına Deresi’ne hem Türkiye’den hem de dünyadan yüz binlerce insan gelip gördü, gezdi. Bütün Dünya hem Türkiye ‘ yi tanıdı hem de milli gelire katkı yaptı. İşte doğaseverlerin, çevrecilerin, hukukçuların ve Çamlıhemşinlilerin anlatmak istediği buydu. Elektrik enerjisi ile elde edilecek karın 10 belki de 100 katını Doğa Turizmi ile yapabilirsin. Bu gerçekleşti. İspatı ortada. Gidin Çamlıhemşin’i gezin görün. Yetkililer bu gerçeği çok iyi biliyor. Ama bu gerçeği bilmeyenler de var (Veya bu gerçek işlerine gelmiyor). Çünkü aynı zihniyet Fındıklı Abu Çağlayan Deresi’nin üzerinde HES kurmak için yalan makinesi gibi çalışıyor. Aynı zihniyet Çayeli Senoz Çataldere de farklı taktiklerle şu anda büyük bir katliam yapıyor. Ağaçlar kesiliyor, derenin suyu kurutuluyor. Şimdilik bir halk muhalefeti olmadığından çok fütursuz bilinçsiz ve acımasız bir şekilde doğa kirletiliyor, katlediliyor. Aynı zihniyet İkizdere’de bir vadide 16 santral birden kurmak için harekete geçti. Müthiş bir pastayı pay etmek isteyen ülkenin yol inşaatı ve Tekstil konularında devasa holdingleri birden bire Enerji uzmanı olup, bu devasa pastadan pay alıyorlar. Bütün bunlar ülkedeki elektrik enerjisinin açığını kapatmak için yapılıyor; tuhaf… Ülkede elektrik açığı var, kapatılmalı. Rüzgâr ve güneş enerjisinden sonra belki de doğru yollardan biri de HES olabilir. Hiç kimse buna karşı koyamaz. Ama Allah’ın bir lütfu olan bu cennet vadide ve o vadilere can veren, hayat veren bu derelerin üzerine HES kurmakla bu ülkeye iyilik değil, ihanet edebilirsin. Bu vadilerde bir çok yönden HES konulacağını yıllardır burada yaşayan halk başta olmak üzere bu ülkenin bilim adamları, namuslu siyasetçiler, hukukçular, üniversiteliler defalarca yüksek sesle söylüyorlar. Neden ısrarlı bir şekilde kulaklarınızı tıkayarak dereleri teker, teker kurutma bu güzelim vadileri yok etmek için. İşadamlarınızla, kamyonlarınızla, dinamitlerinizle ve anlaşılmayan icazetlerle bu vadilerde elinizi kolunuzu sallayarak korkusuzca gezebiliyorsunuz. Artık burada yaşayan insanlar bu gelişmelerden çok rahatsız. Yıllardır hizmet götürülemeyen bu vadilere HES değil, Doğa Turizmini teşvik ederek gelin. Bu vadileri, bu dereleri koruyarak yapacağınız her türlü yatırımda o bölgede yaşayan insanlarında istihdamını düşünerek yapın. İşte o zaman hem doğru hem de yararlı yatırım olur. Eko tarım, Arıcılık, Balcılık, Termal Otel. Ayrıca tarihi konaklarımızı koruyarak tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkabilirsiniz. Şimdi bunları birlikte yapma zamanı. Bu nedenle bu bölgede yaşayan insanlar bir araya gelerek Derelerin Kardeşliği Platformu’nu kuruyorlar. Derelerin Kardeşliği Platformunun tek amacı var: Dünya cenneti bu vadileri korumak; her geçen gün kuraklaşan bu dünyada Karadeniz’in gürül, gürül akan derelerini korumak, Bölge insanının dışarıya göçünü önlemek için bu bölgede Doğa Turizmini teşvik etmek. Yetkililer, ilgililer, devletin kurumlarını namuslu işadamlarını, dürüst yatırımcıları biz bu bölgede bekliyoruz. Onlara her konuda yardımcı olmaya hazırız. İşte bu nedenle ARTVİN PAPART DERESİ, HEMŞİN DERESİ, ÇAYELİ SENOZ, ÇATALDERE VE İKİZDERE bir araya gelerek DERELERİN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU KURDUK. TEK BİR SLOGANIMIZ VAR : ‘DERELERİMİZE DOKUNMA. VADİMİZE DOKUNMA.”