Şavşat Duvar Gazetesi Kültür ve Sanat

Halk Oyunları’nın Yozlaştırılması Üzerine

Şavşat.com

Artvin Yöresi Halk Oyunları nın Yozlaştırılması Üzerine

Artvin deyince akla gelen en önemli kültürel değerler Halk Oyunları ve onu tamamlayan Halk Müziği ve geleneksel giyim kuşamdır.

Yıllarca Folklor camiasının isteklerine hizmet veren Halk Oyunlarımız günümüzde Artvin dışında yaşayan Artvinliler’in özlem duyduğu özelliklerle değil ondan kişisel çıkar sağlamak amacıyla her türlü değişiklik veya eklemeleri kendileriyle özdeşleştiren üç-beş Artvin’li Folklorcuyla daha da acı olan Artvin’li olmayıp yöreye gitmeden birilerinden öğrendiği basit oyunlarla kendisini yöre ile ilgili uzman zanneden kişilerce yok edilme çabasına girilmiştir. Bugün yöre halkının oynadığı oyunlarla büyük şehirlerde öğretilip oynanan ekip oyunları arasında hiç bir bağın olmadığını görmekteyiz. Hatta büyük şehirlerin büyüleyici şova yönelik çalışmaları yörede bu alanda faaliyet gösteren eğitimcileri de kendilerine doğru çekmiştir. Sonuçta piyasa oyunları olarak adlandırabileceğimiz bu tarz, yörede halkın değil, özel hazırlanan ekiplerin amacı ve hedefi olmuştur. Burada açıklanması gereken en önemli husus; yarışmalar ve yarışma şartlarının Halk Oyunları’na verdiği olumsuzlukların değerlendirilmesi yada diğer bir deyişle analiz edilmesidir. Yörede Halk Oyunları öğreticiliği yapan kişilerden; ‘neden kendi oynadığınız şekilde öğretmiyosunuz?” sorusuna aldığım ortak cevap; ‘yarışmalarda öyle isteniyor, o şekilde yapmazsak jüri puan vermiyor” şeklindeydi.

Zaten oyunlar sahneye geldiğinde doğal olarak otantik özelliklerinden uzaklaşıyor ancak figürlerin orijinal yapısıyla oynatılması tabii ki mümkündür. Müziğin ve kostümün yine otantik özellikleriyle kullanılması mümkündür.

Bugün bilim ve teknolojideki gelişimin, iletişimin, tabii ki kültürel değerler üzerinde olumlu yada olumsuz etkileri olmuştur, olacaktırda. Bunları olumlu yönde kullanmak her folklorcunun görevidir.

Burada önemli bir noktayı gözardı etmemek gerekir. Yöre halkının oynamadığı oyunlar yöreye maledilmeye çalışılmaktadır. Bulunduğu coğrafyada doğal olarak komşu şehir yada devletlerle kültürel benzerlikler olacaktır. Aynı karakterde oyun, müzik yada kostüm olacaktır. Ancak yeni bir araştırma veya derleme gibi gösterilip kasetlerden izlenerek öğrenilen veya başka yörelerden etkilenerek benzer oyun ve müzikler kullanılarak ortaya konulan oyunlar yöre kültürünü baltalamakta ve orijinal yapılarının bozulmasına neden olmaktadır.

Burada yazma oyunlar diye adlandırabileceğimiz bir tür vardırki bunlarda yöre halkının istekleri yada yaşamları dışında zorla kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Bu alanda başarı sağlandığı söylenemez.

Yörede herhangi bir yerde düğün yada eğlenceye misafir olduğunuzda göreceğiniz şudur: Hopa’da iseniz Hemşin horonu, Artvin’de iseniz Düzhoron atabarı, Şavşat’ta iseniz , Ağırbar’la başlayan sarmasıyla devam eden Koççari, Karabağ, Delihoron gibi bir çok oyunu izleyebilirsiniz. Yusufeli, Ardanuç, Borçka ve Arhavi’de de durum budur. Halkın oynadığı ve yaşattığı önemli oyun ve müzikler vardır. Yukarıda bahsettiğim, hiç bir düğün yada eğlencede davulcu, zurnacı, akordiyoncu yada tulumcuya; ‘Ortabatum çal’ Coşkunçoruh çal ‘ Atom çal ‘ Arhavicanlısı çal, oynayalım” denmemektedir. Eğer bu oyunları oynayacak kimseler varsa, bunlar muhakkak ekiplerden yetişmişlerdir. Yaklaşık elli yıllık zaman içerisinde zorla yöreye mal edilmeye çalışılan bu oyunlar, halk tarafından kabul görmemiştir. Kaybolmaya yüz tutmuş bazı oyunlar vardır ki; bunlar derlemeciler tarafından derlenmiş, tekrar halka kazandırılmış, bu oyunlar kabul görmüş ve yöre halkı tarafından oynanmaktadır. Şeyhğa, Yaylabarı, Tavukbarı gibi oyunlar bunlardan bir kaç tanesidir.

Halk oyunlarında kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı veya beraber oynadıkları oyunlar vardır. Bugün kadın oyunlarını erkeklerin, erkek oyunlarınıda kadınların oynadıklarını görmekteyiz. Buna küçük bir örnek olarak Delihoron erkek oyunu, Koççari kadın oyunudur. Günümüzde bu ve benzeri oyunlar karma olarak oynanmaktadır.

Yörenin önemli şahsiyetlerinden derleme yapan bir derlemecinin oyun ve müzikte yaptığı hatayı burada bütün folklor camiasına duyurmak isterim. Oyunun adı Teşi, bu oyun normalde bir orta oyunudur, bir kişi tarafından oynanır, nadiren iki kişiyle oynanır, erkekler oynar. Şavşat’a ait bir orta oyunudur. Söz ve müziği mevcuttur. Her köy yada mahallede farklı dörtlüklerle söylenir, oyunda kadınlar taklit edilir. Oyunu iyi oynayan kişilerden bir çoğu vefat etmiştir. Ancak günümüzde bu oyunu iyi oynayan ve orijinal yapsıyla oynayan insanlar da vardır. Bunlardan en önemlisi ‘Karo Ayhan” ismi ile bilinen Ayhan Güven’dir. Ayrıca yörenin önemli müzisyenlerinden Sofi Dede, merkez muhtarı Gündüz Atabek, Köprüyaka köyünden Adnan Taban ve Neşet Ural bu oyunu iyi oynayan kişilerden bazılarıdır.

Bu oyunu derleyen derlemeci, kadın oyunu olarak tanıtmış ve yörede kullanılmayan figürlerle yine yöreye ait olmayan müzikle piyasaya sunmuş ve bugün piyasa oyunu olarak kullanılmaktadır. Bu oyunun Urfa yöresinden oynanan Teşi ile benzerliği de bize, derleyen kişinin derleme değil, etkileşimle bir oyun yazdığını ortaya koymaktadır. Ayrıca derlemeci kitabında kendini müziğin bestecisi olarak belirtmiştir. ‘Folklor olan hiç bir malzeme bestelenemez, bestelense de, bestelenen bir eser folklor olamaz.”

Ağırlıklı olarak Hopa ilçesinde oynanan Hemşin horonu oyununun Şavşat ilçesinde de yaygın olarak oynandığı görülmektedir. Yörede yaylacılık geleneği günümüzde de devam etmektedir. Hopa’da yaşayan halkın göç ettikleri yaylaların geçiş yolu Şavşat ilçesidir. Günümüzde kamyonlarla yapılan göçler geçmişte yaya olarak yapılırdı. Şavşat ilçesi ve köylerinde de konaklanılırdı. Bu konaklamalar sonucu Şavşat’ta Hemşin halkından bir etkileşim, kültürel etkileşim olmuştur. Hemşin horonu halk tarafından benimsenip oynanmaya başlanmıştır. Buradaki kültürel etkileşim Şavşat’ta Hemşin horonu oyununu ortaya çıkarmış ve günümüzde yörede yapılan festivallerin katkılarıyla, ilçelerden gelen vatandaşların ortak oyun oynama alışkanlığı gelişmiştir ve diğer ilçelerde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Yörenin en aktif oynanan bu oyunu yine piyasa olgusunun etkisinde yeni müziklerle ve basit uydurma figürlerle oynatılmaktadır. Songünlerde Borçka Hemşin horonu ve müziği adı altında yeni fikirler ortaya atılmış ve hatta piyasanın beğenisine sunulmuştur. Borçka Hemşin horonunun müziğini besteleyen kişiler bugün hayatta ve bu müziğin mazisi 90’lı yılların başına dayanıyor. Artvin Merkez’de oturan Erdem Özdemir ve Şavşat ilçesinde oturan Güven Altun ismindeki müzisyenler bu müziği üretip piyasaya sunmuşlardır. Bunun herkes tarafından bilinmesi yararlı olacaktır. Oyunu önceleri kadın-erkek ayrı oynarken günümüzde birlikte oynamaktadırlar. Hopa’da yaşayan ve bu oyunu icra eden insanlar geçmişte de kadın-erkek bir arada oynamaktaydılar.

Yukarıda değindiğimiz bütün bu konular yalnızca Artvin yöresi oyunlarıyla ilgili yapılan yanlışların küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Üzerinde yaşadığımız coğrafya ve kültür mirasını korumak, en iyi şekilde muhafaza etmek, her Artvinlinin ve Türk folkloruna hizmet eden bilim adamlarının asil görevi olmalıdır. Kaybolan değerlerin yerine yenisini koymak ve o boşluğu doldurmak hiç bir şeyle mümkün olmayacaktır. Küçük çıkarlar için bir kültürün yok edilmesi doğru bir davranış değildir. Geçici olarak elde edilen maddi ve manevi çıkarlar insanları günlük tatmin eder, bu amaçla çalışma yapanlar tarihte yöre folkloruna en büyük zarar veren insanlar olarak yer alacaklardır.

Bilimsel eğitim ve çalışma yapan kurum yada kuruluşlar yörenin zengin kültürel dokusunun bozulmaması için gereken çalışmaları yapmalı, doğru yerde, doğru zamanda, doğru kararlar vererek yörede yaşamış ya da yörede araştırma yapmış folklorik faaliyetleri hiç bir çıkar uğruna harcama düşüncesinde olmamış örnek insanlarla iletişim halinde olmalıdır. Aksi halde masa başında oyun, müzik ve kostüm konusunda fikir üreten insanların yağmalamalarıyla karşı karşıya kalınacaktır.

Bu İçerik 9362 Kez Görüntülendi

Kültür ve Sanat Üye Listesi