Şavşat Duvar Gazetesi Kültür ve Sanat

Kazim’in Ardından

Şavşat.com

Müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim".

Kazım Koyuncu, kendisini böyle tanımlıyordu. Kürtçe tartışmaları sürerken, o sessiz ve derinden lazca rock yaptığı kasetiyle ve konserleriyle, devrimci söylemini yaşama geçirivermişti bile.

Karadenizliliğiyle devrimciliğini Lazca müziğinde resmeden Koyuncu, hasta yatağında bile mücadeleden vazgeçmiyordu. "Kansere yakalanmam bir tesadüf değil" diyen Koyuncu'nun bu son mücadele alanıydı:

"Çernobil'in Etkileri ve Hasta Hakları" konulu panele katılıyordu. Kansere yol açan etkenler karşısında önlem almayan, sorumluluklarını paylaşmayan herkesi sorumlu tutuyor ve

"Kanseri, kanser olmayanlar anlayamaz. Kanser de oldum artık. Duyarlı bir sanatçı olarak onları da hissediyorum. Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum. Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum. Ölüm küçük bir şey, ama hastalık özgürlüğünüzü sınırlıyor" diyordu.

Bu sözleri söylemesinin üzerinden bir buçuk ay geçti. Dünya Irak Mahkemesi'nin sonuç bildirgesinin açıklanacağı gün, ölüm haberi geldi.

Pazar günü görkemli bir törenle İstiklal Caddesi'nden Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'na kadar genç yaşlı kalabalık bir müziksever kalabalığı uğurladı Koyuncu'yu.

Trabzonspor 'un bordo-mavi bayrağına sarılı naşının ardından, sanki konsermişçesine, yüzlerce kişiyi sürükledi.

Koyuncu, kansere yakalandığını öğreneli neredeyse 6 ay olmuştu. İlk olarak, bir grup Karadenizli sanatçı ve avukatıyla, sorumlular hakkında "Çernobil'deki duyarsızlığa karşı" dava açmışlardı.

Mahkemeyi izlemek kısmet olmamış, 33 yaşındaki genç bedeninde hızlı bir seyir izlemişti tümör.

Son olarak, Yeni Melek 'te bir konser vermişti. Kemoterapiden dökülmüş saçlarıyla sahneye çıkan Koyuncu 'ya, arkadaşları, orkestra üyeleri saçlarını kazıtarak destek vermişlerdi.

Sonra yeni bir moral gecesi için harekete geçilmiş "Hey Gidi Karadeniz" gecesi düzenlenmişti. Hastalık izin vermedi, sahneye çıkamadı Koyuncu.

Ama arkadaşları onu, yine de sahneye çıkarttılar. "Vira Vira" diyemediği Açıkhava'nın sahnesine bu kez arkadaşlarının omuzlarında çıktı sanatçı.

Volkan Konak da, Kazım Koyuncu gibi Karadeniz müziğine yeni renk ve nefes getiren sanatçılardandı. Fuat Saka 'yla birlikte.

Açıkhava da konuşan Konak, "Ben artık şarkı söylemek değil, ağlamak istiyorum" diyordu.

Şevval Sam'sa, daha önce sanatçıyla, seslendirdiği, "Koyverdun Gittun Benu" adlı şarkıdan bir bölüm okuyordu.

Binlerce insanın eşlik ettiği şarkıyla birlikte gözyaşları artık tutulamıyordu.

Herkes 33 yaşında genç bir insanın, söylemiyle müzik insanları arasında farklı bir yeri olan Kazım Koyuncu için ağlıyordu artık.

Şair Sunay Akın ise yaptığı konuşmada, doğumun insanları eşitlediğini, ölümün ise seçkin insanları ortaya çıkardığını söylüyordu.

Konuşmaların ardından Koyuncu'nun ilk grubu Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) sahneye çıktı. Acılı baba Cavit Koyuncu da sahneye çıkarak, "Hepiniz benim çocuklarımsınız" diyordu.

Yapılan konuşmalarda ayrıca, Çernobil'e vurgu yapılarak, sorumluların artık önlem alması gerektiği, Karadeniz'de Kanser Araştırma Hastanesi kurulması gerektiği belirtildi.

Bu İçerik 21655 Kez Görüntülendi

Kültür ve Sanat Üye Listesi