Şavşat Duvar Gazetesi Politika

Ahıska Türkleri

Vedat Demir

ŞAVŞAT VE AHISKA

Şavşat ile Ahıska arasındaki bağlantıtyı kurmak için Ahıskanın neresi olduğunu biraz bilmek gerekir. Adıgön Aspinza Azgur Ahılkelek gibi önemli yerleşim yerleri ve 200 kadar köyün merkezi olan Ahıska şehri Bugünkü Türkiye sınırına 15 Km mesafede bulunmaktadır.Posof çayının iki yakasındaki şehir karayolu ile Tiflis Batum ve Türkiyeye bağlıdır. Ahıska bölgesinin en önemli akarsuyu Kür ırmağıdır. Kür ırmağı Posof ve Adıgön çaylarını alarak Hazar denizine dökülür. 1944 yılında Stalin döneminde Özbekistan Kazakistan ve Sibiryaya yapılan sürgün sonucu bölgeye Gürcü ve Ermeniler yerleştirilmek istenmiş Gürcüler yerleşmek istemedikleri için zoraki veya mecburen azda olsa Ermeni bu bölgeye yerleşmiştir. 1828 yılında 50.000 olan Ahıska şehir nüfüsu günümüzde 24.000 civarında olup Türk nufus yok gibidir.

Bunca sürgüne ızdıraba maruz kalan yurtlarına dönmek istemelerine rağmen bir türlü dönemeyen değişik yerlerde ikamet mecburiyetinde kalan Gürcistan hükümetinin dönmelerine bir türlü müsaade etmediği Amerikanın bile dikkatini çekip bir kısmını vatandaşlığına alabileceğini belirten Ahıska Türkleri adıyla anılan bu insanlar kimdir.

Bu gün Rus ve Gürcü kaynaklarında Mesketya adıyla anılan Ahıska bölgesinin eski sakinleri kimlerdi. Bu soruya net bir cevap bulmak zor olsada Milattan önce İskenderin doğu seferinde buralarda Türk varlığından bahsedilmektedir.Mesketya adını buralarda yaşamış eski bir kavim olan Meshlerden almıştır. Bu kavimle ilgili şu görüşler vardır.Nuh Nebi oğlu Yafesin oğlu ve Oğuzun pederi Mesek ten gelen Mesagetlere dayanır.Meskler Kartvel(Gürcistanın)güneyinde yaşamış İskit ve Turani kökenli Hristiyan bir halktır.

Mesklerin Gürcü kökenli olduğunu iddia edenlerinde kesin bir kaynağı yoktur. Bazı tarihçilere göre ise Meshler tıpkı Hitit Asur Sümerler gibi zamanla kayıp olmuş bir topluluktur. Zira Gürcüler dünyada emsali görülmemiş Milliyetçi hatta ırkçı bir yapıya sahiptirler. İşgal ettikleri veya egemenliği altına aldıkları yerlerde yaptıkları ilk iş yöredeki yer isimlerini değiştirmektedir. Bunun son örneğini 1919 da İşgal ettikleri Posofta göstermişler yerli halkın isimlerini dahi değiştirmişlerdir. (Şavşatta Türkçe konuşulan köylerde rastlanan Gürcüce yer isimleri bunun bir sonucudur)

Ahıskadan sürgün edilenlerin ise Mesh olmayıp Kıpçak olduğu kesindir. Eski çağlarda Kıpçak Türkleriyle beraber bu bölgede yaşayan Meshler Kıpçakların veya Kartvellerin arasında erimiş olmalıdırlar

Makedon İskender Kafkasyaya geldiğinde buralarda Kıpçak ve Bun Türklerinin yaşadığı batılı kaynaklarda olduğu gibi Gürcü kaynaklardada geçmektedir.Fransız bilgini Brosset Bun-Türklerin Turanlı olduğunu Gürcü dil bilgini Marr ise Bun-Türkün yerli Türk olduğunu yazmaktadır.

Kıpçaklar 1068 de Rusların müttefik kuvvetlerini yenerek Güney Rusyaya yerleşirler.1080 de Balkaş gölünden Tuna nehrine kadar olan bölge Kıpçak eli/Komania diye anılıyordu. Daha sonraları Kıpçakların bir Kısmı Kırımda yerleşirken bir kısmı güneye Kafkasyaya inmiştir.

Gürcü kralı 2.David in İranlılarla savaşacak ordusu olmadığı için Kıpçakları ülkesine davet ettiği(1118-1120) gelen 50.000 civarındaki Kıpçak aileninde Çoruh-Kür ırmakları boylarına yerleştikleri bilinmektedir.

Kıpçak unsurunun bu bölgede zamanla artması sonucu ve Kıpçakların özellikle ordu ve siyasette etkili duruma gelmeleri üzerine Kıpçak Atabekleri 1260 lı yıllarda Tiflise karşı baş kaldırmış onların bu hareketi İlhanlı Hükümdarı Abaka han tarafından desteklenince 1266 da Tifliste Kıpçak beyi Caklı Sargis Gürcü kralı tarafından tutuklanmıştır.Abaka han Gürcü kralından Sargis beyi serbest bırakmasını istemiş böylece Atabekler ayrı bir beylik olmuştur.(Bugün Posofta kalıntıları bulunan Cak/Caksu Kalesi onların eseridir.) Atabek beyliği 310 yıl yaşamış Anadoludaki en uzun Türk beyliğidir.

Ahıska Atabekleri Osmanlı ile iyi ilişkiler kurmuşlar 1500-1516 yıllarında Artvin-Ardahan Atebeki olan Mirza Çabuk Trabzon Sancak beyi Şehzade Yavuza kendi askeriyle öncülük etmiş ordunun erzak ihtiyacını karşılamış ve Gürcistanın Osmanlığı egemenliğine girmesine yardımcı olduğu içinde Hristiyan oluşu nedeni ile Gürcüler tarafından çok eleştirilmiştir.

1595 te yapılan sayım sonucu hazırlanan Ahıska tahrir defterinde Osmanlıya vergi veren Ahıskalı köylü mükelleflerden bazılarının isimlerinin Arslan, Ayvaz, Devletyar, Emirhan, Gökçe, Pirali, Temür gibi Türk isimleri olduğu açıkça görülmektedir.

16.yüzyılın başlarında Ahıska Atabekleri beyliğinin sınırları Azgur dan Kars Ardahan Tortum İspir e kadar uzanıyordu. Bugünkü konuşulan lehçe ve kültürdende anlaşılıyorki Ahıska Türkleri ile Posof Ardahan Artvin Ardanuç, Şavşat, Yusufeli, Tortum yöresinde yaşayan halk (Gürcüce konuşanlar hariç) aynı kökendendir.

Ahıska Atabeklerinin Müslümanlığa geçişi 1570 li yıllarda başlar.III Murat Dağıstan Şirvan ve Gürcistanın fethine karar verir.Bu seferede Lala Mustafa Paşa serdar tayin edilir. Lala Mustafa Paşa 1578 de Ardahanın güneyindeki ovada otağ kurar.Buradan yolu üzerindeki beylere mektup göndererek bağlılık ister. Altunkala da bulunan Kıpçak Atabek Manuçahr’ada bir mektup göndererek tabi olmasını ister. Ordu Tiflis üzerine yürürken Safevi Tokmak han ın kuvvetleri ile Çıldır yakınlarında savaşır.Tokmak han geri çekilir. Çıldır Meydan Muharebesi adıyla geçen bu savaş Osmanlıların zaferi ile sonuçlanır.Bu arada Ardahan Sancakbeyi Abdurrahman ile Bayburt Alaybeyi Bekir bey Posof üzerinden yürüyerek Ulgar dağını aşıp Mere ve Ahıska yolundaki Vale kalelerini alırlar. Çıldır zaferinin ertesi günü 10 Ağustos 1575 te Atabek Manuçahr Bey Serdar Lala Mustafa Paşanın otağına 5-6 bin civarındaki askeriyle gelerek itaatini arz ve Altunkala nın anahtarlarını teslim eder. Müslümanlığı kabul ederek II .Atabekli Mustafa Paşa adını alır. Önce Sancakbeyi,sonra Çıldır/Ahıska Beylerbeyi olur.Kardeşi Greguvarda Yusuf Paşa adını alarak Oltu Sancakbeyi olur.

Böylece Altunkale Atabekliği nin fethi tamamlanır. Topraklarıda 1578 yılında adını Lala Paşanın Zafer yeri olan Çıldırdan alan Başkenti Ahıska olan Çıldır Eyaletine bağlanır Bütün Türk beyleri gibi bu bölgede yaşayan Türk ahaliside böylece Müslüman olur.Bazı tarihçiler Müslümanlığın kabülünü gönüllü olarak görsede bazı tarihçilere göre Lala Mustafa Paşanın yazdığı ve 150 000 kişilik ordusunun bulunduğunu belirttiği mektubun etkisini kabul etmektedir.

Aradan geçen zamanda Türk Rus savaşlarının etkisinde kalan Ahıska bölgesi 16 Mart 1921 de çizilen sınırla ikiye ayrılmış.Bir kısmı Türkiye sınırları içinde kalırken bir kısmıda Sovyetler Birliği(Bu günkü Gürcistan) sınırları içinde kalmıştır. Yazının giriş bölümünde belirttiğim gibi Sovyet sınırları içinde kalan Ahıska ve çevresindeki 200 kadar köyde yaşayan insanın tamamı sürgüne gönderilmiş, sürgün hayatında çok acı kayıplar vermiş bu insanların bir çoğu halen herhangi bir ülke vatandaşı kimliğine sahip olmadan değişik bölgelerde yaşamaktadırlar.

Rus işgali sırasında Rus ordularına ‘Gökteki ayı indirebilirsiniz ancak Ahıskanın camisindeki hilalı asla indiremezsiniz” diyebilecek kadar cesur ve dinine bağlı bu insanlar bugün varolma mücadelesi vermekte Gürcisatan hükümeti ise dönüşlerine izin vermemektedir.(Kendi topraklarında anadilini özgürce konuşup özgürce yaşayan Gürcülere hatırlatılır)

Ahıska Türklerinin konuştuğu dil ve yaşadığı kültür ile Şavşatta konuşulan Türkçe dil ve kültür aynıdır. Bu dil öz Türkçe bir dildir. Kaşgarlı Mahmudun Divanı Lügatül Türk eserindede bu kelimelere rastlanmaktadır. Örnek verecek olursak

Balduz-baldız

Baturdi-batırdı

Biçahla-Bıçakla

Çertti-Kertti-İşaret için yontmak kesmek

Kaftan-Elbise

Davar-Koyun

Deşük-Deşik

Düngür-Dünür

Yazuğluğ-Günahlık

Yitük-Yitik

Tepük-Tekme

Yigirmi-Yirmi

Çepiç-Keçi

Enük-Enik

Erünmek-Üşenmek

Ata sözlerinde de aynı benzerlik vardır

Avi meşeden küsmüş, meşenin xeberi yox!

Allah asılsıza düşürtmesin.

Atın ölümü teki arpadan olsun.

Baltada var ise, sapda da var.

Behşiş atın dişine bakılmaz.

İnek almaz, tana sevmez

BURSA

27.10.2006

Vedat DEMİR

KAYNAKLAR:
Yılmaz ÖZTUNA-Büyük Türkiye Tarihi
Rasim SHAKİROV-Ahıska Türklerinin Tarihi
Ahmet NİYAZOV-Dilimiz x Yüzyılda da aynıydı
Mehmet DOĞAN-Büyük Türkçe Sözlük(TDK 1985)
www.ahıskalilar.org

Bu İçerik 13962 Kez Görüntülendi

Politika Üye Listesi