Şavşat Duvar Gazetesi Politika

Siyaset Sektörüne Kurban Selinler

Ertuğrul Törün

Şavşat’ta yağan aşırı yağışla birlikte yaşanan faciayı hep birlikte izledik. Sonuç hüsran. Her zamanki gibi karşılıklı suçlamalarla uyutulduk. Kimse sorumluluğu üstlenmedi. Üstlenmezde. Bizde siyaset bir sektördür. Belli kesimlerin yıllarca kazanç kapısıdır. Sermaye koymadan tatlı ve kolay kazanç. Sadece oyuncuları değişir arada bir. Ne devleti idare etme bilgi ve yeteneği vardır, ne de toplumu düşünen. Toplum kendi kaderine terk edilmiş nasıl yaşadıkları siyasetçilerin umurunda bile değildir. Birlik olup haklarına sahip çıkma ya da yapılan yanlışlıklara birlikte hesap sorma bilincine ulaşamamıştır. Sebebi ise bir taraftan pozitif bilimler dâhil hiçbir faydası olmayan eğitim sistemi hüküm sürdürülürken diğer taraftan insan ahlakını düzene sokan, toplumun birlik ve düzenli olarak nasıl yaşaması gerektiğini açıkça belirttiği İslam rehberi kuran yeterince anlaşılamamış insanlara anlatılamamıştır. Şekilci bir inanış tarzı empoze edilmiştir. Büyük çoğunluğu Müslüman olduğu söylenen ülkemiz insanının ne yazık ki yüzde doksan dokuzunun o vasıfları taşıdığı söylenemez. Ahlaki zayıflık dürüstlüğe hâkim olduğundan sorun buradan kaynaklanmaktadır. Küresel yönetmenlerinde devreye girmesiyle siyaset bizde sektöre dönüştürülmüştür. Ağır vergilerle elinde ne varsa aldıkları kesimlere, emek ve iş gücüyle sömürülen kesimlere hiçbir şey verilmezken, kaynaklar devlete vermesi gerekenlerle siyasi sektör tacirleri arasında paylaşılmaktadır. Bunu gören bürokrasi de kendi çıkarını garantiye almıştır. Milletin emrine girmek, hizmet, gerekirse hesap vermek için oluşturulan bürokrasi böyle güçlenerek vatandaşı kendi refah ve otoritesinin bir vasıtası olarak görmeye başlamıştır. Bürokrasiye göre vatandaşın hesap sorma hakkı yok. Buna mukabil başta itaat olmak üzere mükellefiyetleri var. Devlet yapı işleyişinde yönetilenler devre dışı bırakılmıştır. Siyasiler sektör ticareti yaparken idare etme ve irade zafiyetleri olduğundan bürokrasiye bu kozu vermişlerdir. Selin’lerin ve kızını evlendirecek annelerin yaşama hakkını elinden alan deredeki bent ve kanalların hatalı ve eksik yapılmasını, ufacık bir depremde dahi yerle bir olup yüzlerce binlerce cana mal olan özellikle kamu binalarının hatalı yapılmasını, daha yapımı bitmeden bozulan şehirlerarası yolların hatalı yapılmasını, teslimatı yapılmadan bozulan kaldırımların, yolların, caddelerin hatalı yapılmasını kontrol etmeyen, engellemeyen sorumlulara hesap sorup cezalandıracak adaletli yargıyı da bulamazsınız. Siyasi otoriteyi de. Millete hizmet diye yaptırılan sadece birkaç örnek saydığımız iş ve hizmetler için ödenen her yüz TL’nin kırk TL’si siyasi sektör ve bürokrasi arasında paylaşılmaktadır. Paylaşılmaya devam edecektir. Bu çark döndükçe daha çok Selin’ler kurban olacaklardır. Ertuğrul TORUN 07.08.2009

Bu İçerik 1141 Kez Görüntülendi

Politika Üye Listesi