Yatırım adı altında emperyalist sistemin gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerin kaynaklarını sömürmesinin en kolay yolu da küresel sermaye hareketleridir. Onların kullandıkları bir deyim vardır. ‘Para sakin sulara doğru akar.” Niçin mi?

George SOROS diyor ki! ‘Uluslar arası sermaye küresel ekonominin merkezinde olmaktan kaynaklanan avantajla güçlenmektedir. Sermaye mali faaliyetlerin merkezine çekilir ve buradan dağıtılır. Uluslar arası mali piyasalara hakimiyetinin gücü buradan gelmektedir.” Bu merkezler ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’dır. Bunlar da risk yoktur. Zaman zaman faiz oranlarını artırarak uluslar arası sermayeyi bu merkezlere çekerler. Gelişmekte olan ülkelere yine kendi düzenledikleri program çerçevesinde kredi ve portföy yatırımları şeklinde çokuluslu şirketler kanalıyla dolaylı olarak pompaladıkları büyük bir dolaşım sistemi ile işletirler. Bu sistem çok güçlü olduğundan bütün yerel piyasaları etkiler. Nasıl etkiler? Bu sistemi korumak için uluslar arası bu mali sistemi tehdit eden unsurlar (gerçeği görme uyanışı) görülmeye başladığında önlemler alırlar. Yani merkezde faiz oranlarını yükseltip likiditeyi (kurtarıcı gözüyle bakılan sermayeyi) çekerler. Gelişmekte olan ülkelerse bunun kötü sonuçlarına katlanmak zorundadırlar. Tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi. Onlar kazanır bizlerse ağır bedel öderiz.

Bu finansal kriz ağır olursa artık yapacağınız bir şey yoktur. Şirketler batar, çalışan insanlar işsiz kalır, aileler dağılır, ocaklar söner, masum çocuklar daha hayatı tanımadan sistemin acımasızlığına kurban olurlar. Sonuçta biz bu hüsranı yaşarken küresel sermaye kendileri için yeni kar alanları, masum insanlara yeni yıkım palanları yaparlar.

Ertuğrul TORUN
07.03.2007