Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler

Ana Oğul Telefonda

Yalçın Temiz

OĞUL
Alo ana eysın nayediyersın
Daha na var na yoğ nasılsın ana
Ela hazettım ki duyunca sesın
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Alo sesın biraz taniyamadım
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan
Epey zaman oldi ariyamadım
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Koyda olup bitan işlari ağnat
Havada dolanan kuşlari ağnat
Ağaci topraği taşlari ağnat
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Telefon zil çaldi dişardan gâldım
Ariyan acaba kim olur dedım
Haci Husengilın Mehmedi zandım
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Tarlayi çayiri tutan oldi mi
Bu yağında olan yitan oldi mi
Evıni barğıni satan oldi mi
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Oti peşin sattım Ali Nihat’a
Kırmızi inegi verdım Cevat’a
Çeperlari duzaltdurdum Telat’a
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Oti sattuğuni çoğ ey etmişın
Duydum ki inegi ucuz vermişın
Çeperlara tikanni tel çekmişın
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
İlaçlari daha yiyamiyerım
Fena ishal oldum diyamiyerım
İnca bişelari geyamiyerım
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Doğtorun sozuni tutman gerekur
Haplari duzanni yutman gerekur
Hala birkaç gun da yatman gerekur
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Ayağıma kapi duşti dun geca
Başparmağım ezılmişti epeyca
Nuri’nın karısi gâldi duyunca
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Kapinan oğraşmah sanın nayına
Haber verayidın Resul dayına
Na kalmişın işın gucun hayına
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Merdevanın betonuni tokdurdum
Beş tavuği bir tilkiya kapturdum
Ondan sonra kırığ kapi yapturdum
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Betona hazettım tavuğa yandım
Aşimdi kendımi orada zandım
Tilkiya hersımdan deliya dondum
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Yunk yolladım doşek yapar yatarsın
Yağ gondardım oni orda tartarsın
Yiyamasan yarısıni satarsın
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Buralarda yunk doşega yatılmaz
Sari yağ mari yağ bişe satılmaz
Oni kimsa yemaz atsan atılmaz
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Yatmaya Fatma’nın kızi geziyer
Ham çoğ akıllidur ham da aziyer
Romatizmalarım fena sızliyer
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Ey ki koyda kalmiş Fatma’nın kızi
Eglandurur sani sohbeti sozi
Onun dedesi da sevardi bizi
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Niyazi’nan Davut biçti çayiri
Oti taşimaya buldum Tahir’i
Eva siçan girdi verdım zehiri
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Tahir ağrabadur Davut ğısımdur
İştarsan biraz da oduni yardur
Siçan gena varsa ğepengi kurdur
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
İnek vurdi çiğti gözumun biri
Ocağtan doğtori çağırdi Nuri
Doğtor tez eylatti boş kalan yeri
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Ana sanın sağlam yerın kaldi mi
Doğtor gözlarına melhem çaldi mi
Koni komşi koşup yanan galdi mi
Daha na var na yoğ nasılsın ana

ANA
Alduğun oduni bu kışın yağsam
Bu idareyinan bahara çığsam
Na dersın baharın oraya galsam
Ben eyım ey san nasılsın oğulcan

OĞUL
Bilmam ki ben sana na cevap verem
Az bişe bekla da gelinan sorem
İstarsan san galma ben galem gorem
Daha na var na yoğ nasılsın ana

OĞUL : Yalçın TEMİZ
ANA : İmsak KILIÇ

(Sevgili Şair Arkadaşım İmsak KILIÇ’ın izniyle, birlikte yazdığımız ve ilk kitabımda da yer alan bu şiire genel istek üzerine tekrar yer verdim. Bu şiir aynı zamanda tiyatro olarak düzenlenip oynanmıştır.)

Bu İçerik 497 Kez Görüntülendi

Kültür Şiirler Üye Listesi