EL OĞLU
El oğlu seni benden alır götürür,
Dağ taş dere tepe yol olur bana.
Yüreğime hasret acın oturur,
Akan gözyaşlarım göl olur sana.

Sensiz aylar günler geceler bitmez,
Sen yokken bana anıların yetmez,
Söylenen söz beni teselli etmez,
Yeşermiş yüreğim çöl olur sana.

Yaşadığın yerler bilmem neresi
İçimden kabarır gönül yarası
Kovuşmanın acep var mı çaresi
Orda güller kuru dal olur sana

Kendini hiç havalara kaptırma,
Orana burana dövme yaptırma,
Özünden geçip yolunu saptırma,
Korkarım orda bir hal olur sana.

İnsanlık nerdeyse gidip ara, bul,
Değiştirmesin seni ne para ne pul,
Çıkarcı insana olma sakın kul,
Namerdin çorbası yal olur sana

Dost zannetme yalan yanlış bileni,
Arttırır, eksiltmez senin çileni,
Bulamazsın göz yaşını sileni,
Orda ki dostluklar bol olur sana

Duyamazsın her zaman dost diyeni,
Yoksulda göremezsin et yiyeni,
Ayağına çizme bulup giyeni,
Bazen kuru ekmek bal olur sana

Söylenilen bir söz taş olur sana,
Yazılmayan bir söz kuş olur sana,
Yutulmaz bir söz tuş olur sana,
Gücenen dostların, el olur sana.

Kendini kaybedip çiğnetme bendini,
Sokaklarda kalsan anlatma derdini,
Ayaklı hayvanlardan koru kendini,
Yağmur, kar, fırtına, yel olur sana.

Öğren kardeşliğin sevgi dilini,
Unutma hizmet bekleyen ilini,
Çaldır her gün kendi kapın zilini,
Çalıp çırpan eller kul olur sana.

Haber göndermeyip alma öcünü,
Gösterme bana hasretlik gücünü,
Söyletme etrafa kendi suçunu,
Tuttuğun yer kuru dal olur sana.

Gelmedin yıllardır benim yanıma,
Dokunur gurbetlik benim kanıma,
Dön artık hasretin yetti canıma,
Gözden akan yaşlar sel olur sana.

Sensizlikten çiçek açmaz güllerim,
Senin hayalini sarar kollarım,
Bekletmem, her hafta mektup yollarım,
Telefon zarf, tuşlar pul olur sana.

Bakmaz hiç el oğlu gözün yaşına,
İsmin yazmaz senin mezar taşına,
Senin yüzünden dert geldi başıma,
Sahte dostlukların zül olur sana.
10.10.2012