Sistemin politik tercihleri arasında sıkışıp,ölüp gitmekte halk yığınları. Devletin mal ve hizmet sektöründen elini çekmesi elbette sistemin temel politik tercihidir. Artık devlet Elektrikten suya, madenlerden demir yollarına haberleşmeden petrole, enerjiden hava yolu taşımacılığına, eğitimden sağlığa ve nihayet sosyal güvenlikten elini çekecek. Yeni birşey değil elbet. 1995 yılında dünya ticaret anlaşmasını ve sonrasında uluslar arası tahkim yasasını imzalarken karar verilmişti tüm bunlara. Haklıydılarda kendilerince çünkü özel sektör koskoca devlatle nasıl rekabet etsindi. En iyisi özel sektörün faaliyet gösterdiği bu "karlı" alanlardan devletin elini eteğini çekmesiydi. Çekmişken denetimdende elini çeksin, nitekim aynen böyle oldu. Bizde toplum olarak az yardımcı olmadık hani. Okullarımıza, Hastanelerimize, Madenlerimize sahip çıkacağımıza küçümsedik, KÖTÜLEDİK. Onlarda iyice kötü göstermek için ellerinden geleni yaptılar. Eski raylarda hızlı tren denediler mesela. Hatılar mısınız kaç kişi ölmüştü. Sakarya pamukovada 38 kişi... Şimdi özel sektörü gördük. Bakımsız uçak, eski model yani daha "karlı". şimdi kaç kişi 57... Tam aksine Okullar, Hastaneler, enerji madenler kamulaştırılmalı. Kamulaştırılmalı ki herkese eşit parasız ve kaliteli eğitim ve sağlık hizmeti verilebilsin. Gemiye uçağa trene güvenle binilebilsin. Kamu yararı kavramı "karlılık" kavramıdan daha anlamlı olsun. Madenler işlenecekse mesela artvinde altın çıkacaksa elin yabancısı alıp götürmesin. Sözün kısası herşey bizim elimizde bu onların politik tercihidir, bilicez ve başka bir dünya mümkün diyeceğiz.