Gectigimiz hafta sonu yani 26 subattı yanılmıyorsam İstanbulda bir konsere gittim. Konsere gitmemdeki sebep aslında cok sevdigim grup olan Mogollar grubununda konserde olmasıydı. Konser yeri bana zaten cok yakındı bu fırsatı degerlendirmek istedim.Bu konser sıradan bir konser degildi aslında...

Gectigimiz hafta sonu yani 26 subattı yanılmıyorsam İstanbulda bir konsere gittim. Konsere gitmemdeki sebep aslında cok sevdigim grup olan Mogollar grubununda konserde olmasıydı. Konser yeri bana zaten cok yakındı bu fırsatı degerlendirmek istedim.Bu konser sıradan bir konser degildi aslında...Konserde cesitli sanatcılar ve sinevizyon gosterileri vardı. Bu sanatcılar Mogollar, Yeni Turku, Servet Kocakaya gibi unlu muzisyenlerdi. Evet deminde soyledigim gibi bu konser sıradan bir konser degildi her yıl yapılan ve bu yıl 2.si yapılan Demokratik Haklar ve Ozgurce Yasamayı konu alan bir konserdi,Konsere yalnız basıma gittim butun arkadaslarımında tesaduf işleri varmıs aslında 2 bilet almıstım ama yinede guzel bir muzik ziyafeti oldu. Konserde bir yandan yasamı konu alan konusmalar ve sarkılar esliginde halaylar cekiliyor bir yandanda sloganlar atılıyordu ama kimsenin birilerini incitecek veya zarar verecek sekilde degil alkıslar icinde oluyordu hersey.

Emperyalist ulkeler ve yandaslarını konu alınıyor ,konusmalar bir yandan da olumsuzlesen devrimciler ve sanatcıları alkıslıyorlardı. Konser cok kalabalıktı tahminime gore binlerce kişi vardı cunku spor salonuydu ve bin kişi aldıgını biliyordum. Tabiri caizse igne atsan yere dusmez bir durumdu.Soyle bir dusundugumuz zaman bir arkadasına bir derdini anlatacak olsan bir bakarsın ki oda senden daha dertli ,yani herkes patlamaya hazır volkan gibi.Ama kime niye, neden hep sorular hep sorular cevaplarını arar? Tabi benim burda siyasetle bir ilgim yoktu sadece guzel bir muzik ziyafeti dinlemekti maksadım.Ama yinede kıyısından kosesinden hepimizde biraz siyaset vardır, her zaman da olacaktır muzigin icindede vardır. Ornek vericek olursakta mesela Eurovision yarısmasında bile siyaset yapılıyor bu bir gercektir puan verirken sarkıya gore degil de kim hangi ulke yakınsa oylar oraya gidiyor. Herkes birbirinden bir seyler umuyor ama bakıyor ki o ondan daha kotu.

Siyasettede aynı seyler oluyor. Siyaset dedimde aklıma geldi gecenlerde buyuk bir gazetenin(Tarafsız) yaptığı ve yaptırdığı iki kamuoyu yoklamasıyla gündeme damgasını vurdu, hatta sonuçlarıyla sarstı. Hele bugün seçim olsa AKP'nin oy oranını artırdığını gösteren ikinci anket, iktidara muhalif çevrelerde şaşkınlık ötesi, umutsuzluk bile yarattı!Acaba bu nerde ve nasıl yapıldı bilinmez fakat su anki durum yine secim olsa A.K.P.tekrar ulkeyi yonetecegini gosteriyor.Ama 1 yıl var secime daha ozaman neler olucak gorucegiz.

Türkiye'de önümüzdeki erken ya da zamanında yapılacak bir genel seçimin sonuçlarını belirleyecek "risk grubu", naçizane bencileyin kırsal alanda yaşıyor. Yani köylülerimiz, tarımcılıkla, hayvancılıkla uğraşan insanlarımız, hayatını topraktan, doğala bağlı ürün ve işletmelerden kazanan toplum tabanımız, önümüzdeki seçimler için her zamankinden daha önemli bir yer tutuyor.

Çünkü AKP iktidarı, üç yıllık icraatı süresince en çok onlara zarar verdi. AKP iktidarının yerli üretimi öldüren, fiyatları aşağı çekeceğiz diye pompaladığı et, süt, meyve, sebze tahıl ve tüm temel gıda ürünlerine rakip ihracat ürün politikasından en çok tarım sektörü şikâyetçi, en büyük kazığı onlar yedi.

Oysa bizim köylümüz, bizim tarımcımız düşündüğünü söylemez. Vereceği oyu konuşmaz. Ne düşündüğü ve kime güvenip güvenmediği, seçim meydanlarında bile değil, sandıkta açığa çıkar.

İşte ister bu yıl olsun, ister 2007'de, önümüzdeki genel seçimlerin sonucunu belirleyecek "risk grubu" tarım sektörü olduğu içindir ki, hiçbir kamuoyu yoklamasının toplumsal çoğunluğa mal edilebilecek bir eğilimi ve AKP'nin istikbalini ortaya koyabilmesi "henüz" gerçekçi değildir, olamaz.Hep beraber gorecegiz....04.03.2006