Şavşat Duvar Gazetesi Şavşat Gündemi

Çocuklara Çoban Baba Masalı

Ferruh Aydın

Bir varmış bir yokmuş. Şirinmi şirin bir köyde şirin bir çoban baba varmış. Koyunları, kuzuları çok severmiş o kadar çok severmiş ki Bir kuzuyu bir kez gördüğünde bir daha unutmazmış ve 5 sene sonra görse yine tanırmış.

Bizim şirin çoban baba hiç yılmamış usanmamış, yorulsa da şikayet etmemiş

En güzel koyunları beslemiş, büyütmüş.

Çocuklarını büyütmüş, okutmuş onlara kendince olanaklar sağlamış.

Yaşı ilerlemiş 70 ine çıkmışta yinede ayrılamamış koyunlarından kuzularından.

Bir gün bizim şirin babanın karşısına bir gargamel ve yardımcısı olan azman çıkıvermiş.

Çoban baba demiş gargamel, ve devam etmiş Şirin babaya konuşmaya.

Dünya çapında bir kuruluş var ismi IMF

O da neki? demiş Şirin Çoban Baba.

Uluslar Arası Para Fonu diye yanıtlamış Gargamel ve şöyle sürdürmüş sözlerini.

’IMF koyun besleyenlere bedavadan para verecek, geriyede istemeyecek sen bu destek parasını alman çok zor, ben ve yardımcım Azman bir koyuncular birliği kurduk gel sen bize katıl senin alman gereken destekleme parasını biz alalım ve sana verelim.”

Şirin Çoban Baba bu işe hiç yanaşmamış ama yinede ikna etmiş Gargamel ve yardımcısı Azman Şirin babayı.

Aradan günler geçmiş aylar hatta yıllar geçmiş birgün Gargamel bizim Şirin Çoban babayı ziyaret etmiş

’Bankada bir hesap aç paranı banka hesabına yatıracağız” demiş.

Açtırmış bir hesap numarası Şirin Çoban baba.

Yine günler günleri kovalamış aradan birkaç ay geçmiş Şirin Çoban Baba duymuş ki Gargamel dağıtmaya başlamış koyun destekleme paralarını ve hemen aramış GSM telefonundan gargameli.

- Aloooo.

- Aloo..

- Ben Şirin Çoban baba. Yatmamış benim param hesabıma neden?

Şirin baba senin 100 tane koyunun varmış paran geldi fakat yetmedi masraflara üstelik 6 lira borçlusun.

Başlamış kara kara düşünmeye Şirin Çoban baba ‘Koyunları ben otlattım gece sürünün yanında ben yattım, Otunu ben biçtim, Kış boyunca ben yemini verdim, ilacının parasını ben verdim, bütün masraflarını ben karşıladım. İyide benim koyunlarımın başkaca nasıl masrafları varmışki 1000 lira para masrafları karşılamamışta 6 lirada borçlu kalmışım?”

Bir taraftanda bir çoban hikayesi gelmiş aklına Şirin Çoban Baba nın.

Bir Memleketin birinde bir adamın 100 tane koyunu varmış.

Adam koyunlarınada bir çoban tutmuş. Çoban almış sürüyü götürmüş kırlara otlatmaya.

Akşam eve gelmiş çoban elinde bir koyun derisi ile.

Elinde bir dolu tas ayran varmış adamın.

Önce dik dik bakmış cobanın yüzüne ve nedir o elindeki post demiş.

Çoban başlamış hesap vermeye

- Yağmur yağdı gök çatladı

- 72 sinin ödü patladı

- Başta gitti baş toklu

- Peşinede beş toklu

- 10 unu verdim kasaba

- Onududa hiç katma hesaba

- Birini gelirken yolda kurt kaptı.

- Aha birininde derisini getirdim etti 100

- Hesapta düüüzzz.”

Çok sinirlenen adam elindeki ayranı fırlatmış çobanın yüzüne.

Yüzü ayran ile beyaz olan çoban, bir eliyle ayranı silerken, pişkin pişkin gülerek

’Hesabı düz verenin yüzü böyle ak olurmuş hemi ağam” demiş.

İşte bu hikayeyi hatırlayan Şirin Çoban baba, acı acı gülerek kendi yoluna devam etmiş.

Alttaki artan hikayesi gerçekmi bilemem. Çocukluğumdan beri bilirim.

Üstteki ‘ÇOCUKLARA ÇOBAN BABA MASALI” ne yazıkki masal değil GERÇEK tir.

Şirin Çoban Baba günümüzün Şirin babası

Gargamel de günümüzün Gargamel i.

Bu İçerik 4675 Kez Görüntülendi

Şavşat Gündemi Üye Listesi