Şavşat Duvar Gazetesi Şavşat Gündemi

Şavşat’ı sel aldı

Ayhan Dede

Diyor ki kimi dümbelekler. Doğanın acı intikamı… Sanırsın doğa Battal Gazidir, bulut, yağmur, rüzgar ve toprak da kadrolu akıncı tayfası. Şavşatlı da Bizans oluyor bu mantıkla… Bu anam için,bu babam için falan..

Bursa’daki Artvinli sayısı, rivayete göre 400 bin… Artvin’in merkez nüfusu ne peki, 11 bin, falan. Mesafe problemi olmasa, Artvin Bursa’nın kazası bir nevi, o derece… Haliyle Şavşat’taki sel meselesi, elbet memleket meselesi ama bir nevi Bursa’nın yerel meselesi.. Ve acı olan Şavşat’ı kendimize benzetmemiz, yani batıda ne varsa Şavşat’ta da olması meselesi…

Şavşat’ta yeşilden yeşil,havası kainatta yok ,insanı şeker,suyu bal,kafanı kaldır canlı kartpostal, masa üstü deseni…Ama bize benzedi Şavşat,ne vakit benzedi,toprağına beton, tarlasına çimento,bayırına demir, yamacına asfalt atıldığı vakit… İhale,devlet, ticaret, menfaat sızdığı vakit… Yüz elli bin yeşiline ‘’banknot’’ yeşili karıştığı vakit…

Bin senedir akıyor o dere, 130 senedir yanı başında bir değirmen var… Yılın beş ayı yağmur yağar elli beş kere de sel gelir, o değirmene elleşmez, Şavşatlı selle yaşamayı bilir, hırçın-öfkeli sel de ormanın doğal refakatinde akıp gitmeyi bilir… Bilirdi yani düne kadar ama şaşırdı dün, zıvanadan çıktı… 130 yıldır elleşmediği değirmeni söktü aldı, evleri, arabaları, önüne ne geldiyse… Beş can aldı… Selin kurbanlarından biri de… 6 yaşındaki Sel’in…

Ne oldu peki.Belediye Başkanı’na göre şu oldu: DSİ bent yaptı, 13 tane, ama 7’si yıkıldı, çünkü çimento yeterli değil, kum uygun değil, çakıl ucuz, hepsi o dereden çıkarılmış dayanıksız malzeme, temel yok, bir şey yok… Birim fiyat 2 milyon lira dendi, 935 bine ihale edildi, yarı fiyat veren adam çalacak elbette…

DSİ de diyor ki,

-Çok yağmur yağdı, beklemiyorduk… Demek ki kabahat yağmurun, haddini aşmış, mukaveleye uymamış terbiyesiz… Tövbe tövbe…

Lisede falandım, bir yağmurluk aldım, haftasına kalmadan yırtıldı, paralandı, mağazaya götürdüğümde;

-Ah be güzel ağabeycim, sen bunu yağmurda giymişsin, bu yağmura dayanmaz ki, deyip kafaaldı çakal esnaf…

Ben de plajda giydim, kimi zaman da yatakta, haklıymış satıcı, sonra hiç yırtılmadı… Tigrat Deresi’ne kurulan bentler de o hesap, yağmura dayanıksız, hele ki selden kati surette korumak icap ediyor, güneşli, olmadı parçalı bulutlu havada şahane işe yarıyor…Yani ne bileyim her halde…Bu arada müjde,çünkü Bakan Şavşat’ta… Ne yapacak Şavşat’ta, inceleme yapacak, temasta bulunacak, başsağlığı-geçmiş olsun diyecek, devlet büyük, yaralar sarılacak, diyecek, ihmal varsa sorumlular cezasını çekecek, diyecek…

***Kupkuru laflar neticede ve Ankara’dan da diyebilirdi... Ayakkabısı kuru kalırdı en azından…

GÜRSEL BAYRAKTUTAN

Bu İçerik 11969 Kez Görüntülendi

Şavşat Gündemi Üye Listesi