Şavşat Duvar Gazetesi Tarih

“Artvin Gevhernik Kalesi’ndeki arkeolojik kazı tarihe ışık tutacak” Başlıklı Haber üzerine birkaç söz.

Ali Yüksel

Haberin içeriği ve başlığı en başta bilimsellik adına doğru değil. Yapılan kazı çalışması  tabiatıyla en azından Osmanlının hakim olduğu 16.ve 17.YY ‘ı aydınlatmak açısından önemli ve değerli. Ancak Kazı Amacının Tanımı ve içeriğine yönelik yaklaşım oldukça tarihi aydınlatma bakımından sakat ve objektiflikten uzak.

Burada bir hususu vurgulamak suretiyle konunun içeriğine ilişkin görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Artvin, kısmen Erzurum ve Ardahan bölgesi üzerinde çok sayıda tarihsel kalıntı olduğunu görüyor ve biliyoruz. Bu Tarihsel kalıntılar üzerinde özellikle Cumhuriyet Tarihide dahil olmak üzere yoğun tahribat olduğunu, bir kısmının bilinçli olarak yok edilmek istendiğini ve geçmişin yeni neslin bilincinde her hangi bir algı oluşturmamak üzere imha edildiğini, önemli bir kısmının ise terkedilmek ve definecilerin tahribatına göz yumulmak suretiyle büyük zararlar gördüğünü söyleyebiliriz.

Böylesi acınacak durumda bulunan çok sayıda kalıntı envanterine sahip bu topraklarda İmerhevli Gürcü kökenli Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Öğretim Görevlisi Dr. Osman Aytekin tarafından başlatılan kazı çalışmaları gerçekten beni çok sevindirmişti. En azından geçmişin aydınlanması için oldukça önemli olacağına inandığım Satlel Kalesi, Tbeti Manastırı ve en son onun adıyla Gevhernik kalesi dediği Ardanuç Kalesi kazısına değer biçmemek mümkün mü? Dr.Osman Aytekin’i ve çalışmalarını takip etmek gerçekten önemli olduğunu düşündüğümüz bir zorunluluktu.

Tabiatıyla bir çok takipçi Arkeoloji konusunda çok fazla bilgi sahibi değil ve bunun sonucu olarak Dr.Osman Aytekin’in ifadeleri üzerinden sorgulama pozisyonunda olmayacaktı. Ancak Tarihi objektif kaynaklardan araştırarak öğrenenler açısından oluşan algı Dr.Osman Aytekin’inin çalışma ve açıklamalarının bilimsel değil sübjektif olduğunu görmesi kaçınılmazdı.

Dr.Osman Aytekin’i Sosyal medya ve yayınlar üzerinden takip sürecinde ilk çatışmamız Şavşat Çayağzı köyü Çevirme mevkiinde bulunan kendisi tarafından kilise olarak tanımlanmış bir yapı kalıntısı üzerinden başladı. Üstteki yapı barışçıl dönemlerde Kilise olarak işlev görmüş olmakla beraber bir geçiş güzergahında bulunması nedeniyle kontrol sağlayan bir askeri nokta olarak göze çarpmaktaydı. Ayrıca mezar kalıntısıda barındıran bu yerin alt temel yapısı üstteki yapıya temel teşkil etmekle beraber mimari açıdan farklı bir özellikte olduğu için daha geçmiş döneme işaret etmekte idi. Bu hususta yüzey araştırması dışında bir veri yokken israrla Kilise diyerek kestirip attı.

İkinci olarak Gürcistan da ki yazılı  kaynaklarında bahsi geçen Tutharis Kalesi olarak bahsi geçen ama bugün sağlıklı kalıntılarına rastlayamadığımız Kayadibi (Gürcüce ismiyle Siğidzir) köyünün Yaşarköy (Dabagetil) ile sınır olduğu bir konumda bulunan Tbeti Manastır yapısına yaklaşık 3 km civarında bulunan bir mezar anıtı üzerine ukala tavırları ile muhatap oldum. Orasıda Dr.Osman Aytekin’e göre bir kilise kalıntısı olarak tanımlanmakta idi. 2019 yılında yine defineciler tarafından tahrip edilen bu mezar yapısından bir çene kemiği örneği aldım. Ayrıca yapının ölçülerinin yer aldığı bir çizim ile resimlerini Allahtan arşivime kayıt ettim. 2020 yılında maalesef Orman ve Köy işleri Bakanlığı teşviği ile o kalıntının hemen yanı başında bir Ahır yapıldığını ve bu Ahırı inşa edenler tarafından Kalıntının tamamının yok edildiğini görünce üzüldüm. Bununla ilgilide Dr.Osman Aytekin’le bir yazışmamız oldu. Kısaca şunu söylediğini “Tbeti dinamitle yıktılar ama Hükümetimiz onu yeniden restore edecek. Yakında Tbeti ile ilgili çalışma başlıyor. Gel ve Gör” yanıtına binaen kazının bitirildiği bir zaman sonra oraya gittim ve gördüğüm şey beklentiyi karşılayacak bir şey olmadığı idi.

Son olarak Dr.Osman Aytekin’i onun söylemiyle Gevhernik Kalesi kazısı ile karşımda buldum. AKP övücüsü olması onun tercihi olmakla beraber her hangi bir Bilimsel Araştırma ve Kazı çalışmasında hiçbir Bilim İnsanının Dini, Milli ve ideolojik veya siyasi taraftarlık ile yaklaşması kesinlikle etik değildir. Kendi kafasını kuma gömerekte dünyayı doğru anlaması mümkün değildir.

“Artvin Gevhernik Kalesi'ndeki arkeolojik kazı tarihe ışık tutacak” Başlıklı Haber içeriğinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Osman Aytekin "Bakanlığımız bunlara destek verdiği müddetçe biz de gece gündüz demeden çalışmalarımızı hızlı bir şekilde yürüterek Gevhernik Kalesi'nin Ortaçağ dönemindeki geçmişini aydınlatmak, Osmanlı dönemindeki kimliğini öne çıkarmak üzere önemli verilere ulaşacağımıza inanıyorum" biçimli açıklaması yukarıda izah etmeye çalıştığım durumunuda gözler önüne sermektedir.

Adamın tek bir amacı var. Gevhernik kalesi ismi zaten Osmanlı dönemi adlandırması. O kalenin 1553 öncesi dönemi var. Ardanuç kalesi İberia Krallığı döneminde inşa edilmiş bir yapı. O kısım çok ilgilendirmiyor Osman Aytekin’i. Atalarının Hırıstıyan olmasını kabullenemiyor olsa gerek. Bilim insanı geçmişi reddetmez. Böylesi bir bakış açısı ile pagan inanç dönemini, Antropolojik açıdan geçirdiğimiz evreleri anlayabilir mi? Bilimsellik bütün dönemleri anlamayı gerektirir. Şunu diyerek başlayabilirdi en azından “Ben İslam dönemi üzerine çalışıyorum” Gürcü geçmişine sünger çeken bir Gürcü Osman Aytekin.

Biraz daha açarsak; Osmanlı dönemini öne çıkararak Ardanuç kalesinin Osmanlı hakimiyetindeki adlandırması Gevhernik kalesi kazısı ile Ortaçağı nasıl aydınlatacak? Ortaçağ 1453 te kapandığına göre 1553 te Osmanlı hakimiyetine giren Ardanuç kalesinin Çerkez İskender Paşa Camii çevresinde kazılan mezarlarda Atabeklere ait mezar bulguları ile Ortaçağı aydınlatan Bilim İnsanı olarak tarihe geçer artık.

20.09.2021
Ali YÜKSEL

Bu İçerik 902 Kez Görüntülendi

Tarih Üye Listesi