Yüce Allah, dünyadaki sevgilerin en yücesi olan evlat sevgisini, anne-babaya vermiştir. Bu sevginin hiçbir menfaati ve kuralı yoktur. Bu koşulsuz saf sevgi, zaman- zaman bazı evlatlar tarafından fark edilmeyebiliyor. Bu sevgi, zengin - fakir ayrımı olmaksızın, her anne - baba için geçerli..Rabbim bizleri anne ve baba sevgilerinin değerlerini bilenlerden kılsın .Tüm çoraklı köyümün annelerinin anneler gününü kutlar ellerinden öperim sevgilerimle. İRFAN YALDUZ

ANIMSANAN EN GÜZEL GÜN
Anne...! Anne...! Her canlı, varlığın temeli. Duyguların en tatlısı. Olmazların olmazı. Siz anneler, anneler gününde hatırlanmamanız mümkün değildir.

Dünyanın en güzel anneleri, köyümün dikenli gül bahçesi bağrında, annelik duyguları içerisinde büyümüş, büyümekte olan anneler.

Dilimizdeki, düşünce ve duygularımızdaki en güzel sözcük ve kavram “Anne” adıdır. Annemize, annelere ve anne adaylarına her seslenişimizde, olumsuz düşünceler yok oluyor, sevgimiz coşuyor.

Duyguların en büyüğü ve en seveceniyle, Çoraklı Köyündeki annelerin, anne adaylarının, kendini Çoraklı Köyünden hissedenlerin, annelik şefkati ile yaşantısını sürdüren bütün annelerin, anneler gününü kutlar sevgi saygılarımızla en güzel yaşam ve isteklerinin gerçekleşmesini dileriz.

14.05.2006
Nurbay DEDE ve Ailesi

Karşılıksız tek sevgi Ananın çocuğuna duyduğu sevgidir. Ben kendi çocuklarımda senin sevgini buldum.Ve seni ne çok sevdiğimi bir daha anladım.İyi ki seninle varım ANNEM.Ellerinden öperim.SENİN ve TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...

Sevgili şakir yazar ağabeyim ve dostum ismail bulut yav canlar lütfen özletmeyin kendinizi dostlar sizlerden haber yok nasılsınız.yazı ve katılımlarınızı bekliyorum Dostluk - Dost dediğin yaren ile yoldaştır Belki arkadaştır belki kardeştir Belki ana baba belki de eştir Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki Dostluk yaren ile gönül bağıdır Dostluk duyguların olgun çağıdır Dostluk bir yemeğin belki yağıdır Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki Dostluk para ile alıp satılmaz Elinin tersiyle hemen itilmez Dostluk bozulursa rahat yatılmaz Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki Dost olmak özüyle belki barışmak Sevgiyle güvenle aşkla karışmak Kendine güvenmek belki konuşmak Dostluk öyle kolay kurulmuyor ki Elemde kederde güzel şeylerde Dağlarda şehir de belki köylerde Yaşamın sürdüğü her türlü yerde Dostun olmaz ise yaşanmıyor İRFAN YALDUZ .TÜM KÖYLÜLERİME sevgilerimle..

Bu zamanda az dostun oldun daha iyi Herkesle uzaktan hoş beş edip geçmeli Can gözünü açınca görüyor ki insan En büyük düşmanıymış en çok güvendiği ... ÖMER HAYYAM

KÖYÜM

Yaz deyince aklıma ne geliyor biliyormusunuz dostlar.

Yemyeşil çayırlar masmavi gökyüzü cıvıl cıvıl kuş sesleri kuzuların meleyişleri ,karanlık çokünce köy gençlerinin ateş yakıp çevresinde oyunlar oynayıp yiiiihuuu bağrışları,biçimde tırpanın otları keserken çıkardığı vışt vışt sesleri ve mis gibi ot kokusu ..Bolca doyasıya oksijen. Hayali bile sizleride gülümsettiğine eminim sevgili köylülerim , haksızmıyım........

Meğer nekadar çok özlemişim köyümü köylümü.Farkında olmadan dört yıl geçmiş aradan, koskocaman dört yıl. Sanki geçen yıl gibi aklımda, köydeki tatilim ve İbrahim Yalduz (amcam) la yaşadığım tatlı anılarım.KÖ-YÜM.Bu iki hece beni çocukluğuma götürüveriyor.Çocuklugumun en güzel yıllarıÇoraklı-Kutlugün mahallesinde geçti desem abartmış olmam.Benköyümle her zaman gurur duymuşumdur. Keşke ama keşke hep köyümde yaşasaydım.Biçim biçseydim,tırpanı var gücümle savursam,otları dirgen ve tırmıkla yığın yapsam,öküz arabasıyla otları merega taşısam,harman yerinde gemiye binsem,tığ savursam,aXori kürüsem. ismail duman,dinçer, secahattin,faik,ali ve isimlerini unuttuğum arkadaşlarımla yaramazlıklar yapıp köy köy kaçsam,ilıcada akrabalarımız olan odabaşlar ve kayagilden ali kayalarda misafir olsam.bende sevgili köylülerim gibi çiftçi olsam onların elleri gibi ellerim nasırlaşana kadar çalışsaydım,Ama dostlar,ama köyümde yaşasaydım....iş yorgunluğu ile gece yatağımda uzanırken su şırıltısı çekirgelerin ve gugu kuşu sesleri arasında uyuya kalsaydım,bende köylülerim gibi kuzu kulağı,cicmat,ciracuna,ximi turşusu, moc xuti,kete ,xingal yeseydim,sabahın erken saatlerinde soba üzerindeki taze süt kokusuyla uyansaydım,Nezaket nenemin ocak başındaki pilekilerle pişirdiği sıcacık leziz mısır gevreğini bol köpüklü doğal ayranla yiye bilseydim.. Evet dostlarım ben sık sık garkılop köyüme kaçardım. Şehrin tozu ve gürültüsünden kaçıp köyüme giderdim.Beni köylülerim tanırlardı (yinemi geldin ola irfan hoş geldin) derlerdi tanıyamıyan lar( kimdur bu yegan yav )diğeri ise (bizim muhammed eminın oğli var şavşatta imamdur müdessir hoca onun oğlidur çooo )derlerdi.Dedemlerin eve yaklaşınca, sırttan bizi gören amca çocukları( olaaaa irfanlar galiyer neneeee dedeeee olaaa metiiin çabuk gaaal amcalar galiyer çooo )deyip koşarak ve neşe ile bizleri karşılarlardı...Hele ninemin bizleri karşılaması yokmu Yılların zorluk ve zahmeti nedeniyle bükülen beli ile oğlu ve torunlarını kucaklayışı ahhhhhhhhhh unutamam dostlar nasıl unutulur canlar ciğerler....?

Akşam vaktinde dedem günlük işlerinden gelince , bana ( ola irfaan oğulcan aho kapinın yanındaki gugumi ve sitili al da na olur ola balcinadan su gatur oğul içim yandi) derdi ben de kafamı sallardım olur anlamında, fişek gibi koşa koşa giderdim bana amcaoğlu selim ve metin eşlik ederlerdi gelirken bana dedem aferin demesi için koşa koşa suyu döke döke getirirdim suyun , tabiki yarısı yolda dökülürdü.Dedem, buz gibi, adeta dişleri sızlatan suyu peygamberimizin sünnetidir deyip üç yudumda içerdi bizlerede tenbihlerdi.Arada sırada sıxızırdan ali daday yani eniştem gelirdi bize(şimdi allahın rahmetine kavuşmuştur rahmetle anıyoruz) yanına çağırırdı beni (yaramaz nasılsın ola) der sert sakallarını yanagıma sürter ve acıtırdi ama bilirdim sevgisinden yaptığını ve şakalaştığını dayanırdım ama hoşumada giderdi hani.Köyde erken yatardık yorgunluk ve alışkanlık vesilesi ile ve o tatlı uykuyu hiç unutamam.

Her sabahki gibi rahmetli dedemin naralarıyla uyanırdık.Mizacı her zaman sertti dedemin ama iyi adamdı dedem ALLAH RAHMET ETSİN.çokta sinirliydi her türlü iş gelirdi elinden bizlerde hep kaçardık yanından. Birgün hiç unutmam odun kesmeye çağırmıştı beni .bana (irfan kütüğün başından tut kaldır eşşeğin üstüne koy odun keselim) dedi zar zor kaldırp eşşeğin üstüne kütüğü yerleştirdim bana(tut xızarın öteki başınıda çek keselim)dedixızarın bir ucunda o bir ucunda ben çek ALLAH çek beceremem dedemin asık olan suratı dahada asıklaşmış ve kaşlarıda çatık hale gelmiştiki enseme ve kafama tokatları yalatı verdi. (san na biçim erkek olacaxsın ola bir oduni bila kesamiyersın yovumsuz andır goyarım başşan bu geca sani meregta yaturacam eger becaramasan kesmayi )dedi o korkuyla nasıl olduğunu bilmeden becerivermiştim kesim işini.Hiç unutmam o zamanları, dedem ve kardeşi yusuf dede kavgaetmişlerdi bende çocukluk ya aklımca yusuf dedeleri cezalandırmaya karar verdim. gece geç vakitte dışarı çıkıp çvreden birkaç taş topladım .Bizim köyün evlerinin çatı kısmı bedevra denen tahta kaplamadır ama yusuf dedelerin sac idi.V e tamda terör olaylarının zamanları ben ardı ardına taşları çatıya gönderiverdim o cahillikle. Muazzam bir ses çıkmıştı zavallı akrabalar sabaha kadar uyuyamamışlardı acaba teröristlermi evi taşlıyorlar diye. S abah olunca sanki iyi halt etmişim gibi hemen dedeme (dede dede ben öcümüzü aldım onlardan gece evlerini taşladım )dedim ben aferin beklerken kuvvetli bir dayak yemiştim hem babamdan hemde dedemden yine her zaman olduğu gibi beni onların elinden ninem ve annem kurtarmışti.Hıçkıra hıçkıra tarla ortasındaki acara armudunun dibine kaçmıştım akşama kadar korkudan eve giremeyip hüngür hüngür ağlamıştım.Halen akrabalarımız tatile köyümüze gittiğimide sohbet esnasında eskiler yad edilir ve benim türlü muzipliklerim ve maceralarım anlatılır ve kahkalarla gülerler bende şaşkınlıkla nasıl böyle şeyler yapabilmişim....garipseyip bende gülüyorum.sanki ben değilmişim gibi oluyor. aaaahhhh köyüm çok özledim o yeşili maviyi kuşları kuzuları herşeyini özledim. köyüm- yaz mevsimi-çayım kete-ve dostlar. Hep özlemi hissedeceğiz sevgili köylülerim hep hissedeceğiz . Ve Sılamıza ,köyümüze kavuşunca herşay daha güzel olacak.....İNŞAALLAH...

İRFAN YALDUZ

Dağlarda kar sesi var . Tavlada zar sesi var. Kurban olam Şavşat`a da İçinde yar sesi var. [Şavşat için söyleyen Kazım Koyuncu ANISINA] Şükran Yılmazlar

Sayın Çoraklılılar Merhaba.Köyümüzün ve yöremizin Tarihi ve Kültürel özelliklerini genç nesillere aktarmak ve tanıtmak için neler yapılabileceğini hiç düşündünüzmü? Ben gezip gördüğüm yerlerde Tarihi kalıntıların korunmadığını gördüm ve üzüldüm. Bizim oralarda (Antalya civarında) küçük bir tarihi kalıntıyı bile koruma altına alırlar.Bizler de neden Artvin ,ilçe ve köylerinde de çaba göstermeyelim...Genç kuşakların değişik kültürlerden seçtikleri eşlerine ve çocuklarına kendi özlerini yeterince anlatamadıklarını düşünüyorum.Giderek yozlaşan bir nesil görmek beni üzüyor.Çoraklılılar köyünüze ve kültürünüze sahip çıkın! Herkese SELAMLAR. Şükran Yılmazlar

aysun abla merhaba kendine iyi bak selam

merhaba sevda ortaokuldan arkadaşınım seni gördüm çok sevindim kendine iyi bak seninle görüşmek isterim hoşçakal

Uğur Bilgin , Esra Boz . arkadaşlar fotoğraflarınız için teşekkürler.. Bizler gurbette fotoğraf çekme şansımız yok ama inanın yaza acısını mutlaka çıkaracağım inşallah. Emeğe saygı teşekkürler köylülerim.. Devamı dileklerimle

Sevgili çoraklı köylüleri, arkadaşlar durakladık neden yorum ve resimlerimizi aktivite edelim hadi tanıdık veya tanımadık tüm köylülerime en derin sevgi ve saygılarımla......İrfan Yalduz

merhaba osman abi mesajını şimdi gördüm tşk canana söyleme olurmu enişte nasılsın iyimisin kendine iyi bak sende çok takılma internete ablama söylerim hoşçakal selam söyle ablama

merhaba resimler çok güzel özellikle yayla resimleri gönderenlere çok tşk ederim ayrıca ortaokul arkadaşım sevda acı seni gördüm çok sevindim sevgilerimle kendine iyi bak tüm çoraklılılara selamlar hoşçakalın

sayın ibrahim * bey okul nedeniyle koye gidemiyom 2 aysonra resim gor sen

çoraklı köyüne selam köyümü çok özledim köyde yaşayan tanıdıklarıma sevgilerimle hoşçakalın latife gündüz