Şavşat ve Kültür-Sanat Fıkralar

Şirret

Polat Aydin

Köyümüzün ileri gelenlerinden rahmetli Emin Ahmet Kılıç(Emin ağa.) Bu kıymetli büyüğümüz her fani gibi yaşamının en parlak dönemini yaşadığı bir kesitte. Oğullarından Mehtiali amca henüz morbet yaştadır. Sefil terbiyeli kendi haline birisidir. Yine köyümüz sakinlerinden Enver Bilir’le aynı yaştalar. Enver amca gözü pek, kıvrak zekalı, atik birisidir. Köyümüzün zengini Emin amca; Enver amcaya gıpta etmektedir. Kendi çocuklarınında öyle olmasını istemektedir. Bir gün: Emin amca, Enver amcaya: Sen ne şirret çocuksun? Bizim çocuğada biraz öğretsene. Der. Der demesine de karşılığı ne olacak? -Enver amca ne verirsin? -Emin ağa: Bir kete nasıl? -Enver amca: İki olsun. -Emin ağa: İyi öğretirsen tamam. Kavli karar verilir. Günler akarken çift sürme zamanı Emin dede morbetlik yapsın diye Enver amcayı da getirir. Nasıl olsa hali vakti yrinde. Öküz Kotan vs. hepsi var. Çift sürmeye başlanır. Herşey yolunda gitmektedir. Yemek zamanı gelmiştir. Mola verilince morbetler suyun başına koşarlar. Nasılsa Mehtiali amca enver amcadan önce davranır. Enver amca hemen ensesine çöker. Kafayı suya daldırır. Küçük bir göl gibidir bizim oralarda pınarlar. Oğlunun zor durumda olduğunu gören Emin Dede; Enver ne yapıyorsun diye seslenir? Şirretliği öğretiyorum amca. Hani demiştinya? Oğlum sakın! Bir kersan kete vereyim bir daha deneme. Azkalsın çocuğu boğacaktn der. Polat Aydın 05/08/2007

Bu İçerik 147 Kez Görüntülendi

Kültür Fıkralar Üye Listesi