Merhaba Erkan Abi
Dernek ile ilgili geçmiş yazılarınızın tarihlerine bakınca inanın kendi kendime çok kızdım. 25 nisanda yazmışsınız ama ben 9 haziranda okuyabiliyorum ancak. Keşke daha önce bakabilseydim ve ben de Ataşen abi gibi bu konuda üzerime düşen ne varsa yapmaya hazırım diyebilseydim. Ama iş işten geçmiş anladığım kadarıyla. Yine de açık bir kapı bırakılmışsa eğer bu konuda, sonuna kadar açmak için o kapıyı burada bir kardeşinizin yüreğinin hazır olduğunu bilmenizi isterim. saygılarımla.

Selamını aldım , çok memnun oldum. Şu anda nerelerdesin ne işle meşgulsun. Sen de tanıdık herkese selamlarımı iletirsen memnun olurum.

Demek ölüm denen o Tanrısal korkunç gerçek seni de buldu. Benim için sadece bir isim olduğunu sanıyordum her gün sitede gördüğüm. Ama değilmişsin! Sadece bir isim değilmişsin kardeşim. Sana, seni bize veren ve seni bizden alan Allah’tan rahmet; önce yakınlarına sonrada tüm Şavşat’lılara sabırlar diliyorum...

Tüm Hatuşetlilerin mubarek kurban bayramını ve yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, köylülerime sağlık ve mutluluklar dilerim...

Tüm islam aleminin içinde de dünyanın her tarafına yayılmış köylülerimin mübarek ramazan bayramını kutlarım...

Geç kaldım biliyorum ama yinede öncelikli olarak öyküden dolayı şahsıma mesaj yazan sevgili kardeşlerim arkadaşlarım Okan, Gökhan abi, İrfan,Gökçe ve Oğuz, henüz tanışamadığımız Erkan ve Ersin’e ve de Özkemal’ e gönülden teşekkürü bir borç biliyorum. Ayrıca öyküden dolayı bir şekilde bana ulaşan bütün güzel yürekli insanlara da teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum...
Sevgili arkadaşlar, affınıza sığınarak şu birkaç gündür sürdürdüğünüz karşılıklı yazışma konusundaki tatlı sitemleşmelerinizi gereksiz bulduğumu söylemek isterim. Biz biziz arkadaşlar ne karşılıklısı. Varsayalımki şu anda hepimiz yatağın sırtında oturuyoruz (şu anda soğuk biliyorum ama olsun) ve gözümüze çayırların, küknerların, çamların yeşilini doldururken, genzimize de bunların kokusunu boca ediyoruz. Lersmanaları, aşşahki yaylaları, zendabanın yaylalarını seyredip köyden gelen giden varmı diye bakıyor, gelen varsa da kim olduğunu tanımaya çalışırken sizce hep bir ağızdan mı konuşuruz? Yoksa biri birine bir şey söyler (karşılıklı) sonra diğerleri lafa girer ve konular mı açılır? Neyse bu konunun lastik olmayacağını umuyor ve sevgili Okan-Alper ve İrfan’ın aylar önce teklif olarak sunduğu, şu anda Özkemal ve Gürel abi ile tekrar gündeme gelen "2007 yazında hantuşette buluşma" düşüncelerinize tamamen destek veriyorum ve gelebilmek için elimden ne gelirse yapacağıma da söz veriyorum...
Herkese en içten sevgi ve saygılar...

herkesi tanıdığın bir camide kılınan bayram namazı sonrası, loş ışıklı alt katlarda, bişi kokulu bayram sabahlarını yaşamış, yaşayan, en azından anlatan ve dinleyen ve de özleyen tüm köylülerimin kurban bayramını en içten dileklerimle kutlar her şeyin gönüllerince olmasını dilerim...