Vatani görevlerini yerine getirirken söndürülen çocuklarımızın ruhları şad olsun. Buna neden olan ve çözüm bulmayanlar ise kahrolsun. Ne zaman ki TÜRKİYELİ kelimesini kullanırız o zaman bu kan durur. Umutla kalın.

Merhaba;

Değerli Hemşehrilerim. Bir eğitimci olarak öncelikle Cumhuriyetimizin 83.yılında onu bize miras bırakan başta M.Kemal ATATÜRK ve devrim arkadaşlarına sonsuz teşekkür ve rahmet diliyorum. Yapılan tüm saldırılara rağmen Cumhuriyetimizin hala ayakta dim dik durmasının kıvancı ile bir kez daha 29 Ekim"i kutlayacağız.

Ama maalesef yurdumda hala bu mutluluğu yaşamayan veya yaşamak istemeyen insanların varlığı bi o kadar da üzüntü veriyor. Daha kötüsü de bunu tamamen cahillik ve başkalarının kumandası ile yapmaları beni kahrediyor. Bu insanlarımızın 2 nedeni var temelde cumhuriyet karşıtı olmaları için.1.si Din adına 2. si de Bölünme amacı ile. Şimdi bu bağlam da bakıyoruz Cumhuriyetin temellerine bu 2 hususta da bi sorun gözükmüyor. Yani Cumhuriyetimizin din ile de, halk çeşitliliği ile de bir sorununun olmadığı açıkça ortada.Peki nasıl oluyorda bu hususlar Cumhuriyet düşmanlığı doğuruyor? Bence Sebebi çok açık; CEHALET. Suç hepimizde başta eğitim insanları olmak üzere hepimizde.Daha da açık olarak devleti yöneten hükümetler ve hükümetin yanlış yöneticilerinde. Yapacakları o kadar da kolaydı ki sadece ADALET sağlayacaklardı. Tek kelime çok işlev ADALET. Her alan da adalet. Bunun olmaması yönetenlerin genel hatası. Bir da millet olarak bizim hatalarımız var. O da hayata at gözlüğü ile bakmak. Düşünmemek. duymamak, görmemek, okumamak kısaca CAHİL kalmak.

Sonuç olarak 2 cümle ile; 1. Bu ülkede İsmet İNÖNÜ ve Turgut ÖZAL C.başkanı, Kamuran İNAN ve Abdülkadir AKSU bakan olabildiyse 2. 30 yıllık öğretmen olan babam 5 vakit namazını ve cumalarını kılıp orucunu tuttuysa. Derdiniz nedir beyler? Sorabilirmiyim?Onun için Yaşasın CUMHURİYET! Güzel Günlere Umutla. Hoşçakalın.

Erol YETER(Eğitim Yöneticisi)

2006-2007 Eğitim ve Öğretim Yılının Ulusumuza daha kaliteli bir yaşam sağlaması umidi ile sevgi ve saygılarımı sunarım.

Erol YETER (Eğitim Yöneticisi)

SEVGİLİ DOSTLAR: Sizinle bir konuyu paylaşmak istiyorum.

Bana bazen soruyorlar ; ya arkadaş neden Artvin’in insanı eğitime bu kadar düşkün? Suyundan mı? Toprağından mı? Havasından mı? Tabiki hiçbiri değil.Cevap çok basit;aynen şu cevabı verdim:Siz hiç emeğinle çalışıp karşılığını alamamanın,siz hiç yarın beni neler bekliyor buhranını yaşadınız mı?.Siz hiç bir haftayı harçlıksız geçirip bir hafta aynı ekmekle idare etmek zorunda kaldınız mı? Siz hiç ağustos ayında 30 derece sıcak altında 11 saat tırpan çektiniz mi?Siz hiç gece yarılarına kadar ormandan bir türlü gelmeyen otlak hayvanlarını aradınız mı?Siz hiç yaz aylarında fındık büyüklüğün de dolu altında çobanlık yaptınız mı? Siz hiç sürekli hamur işi yemeklerle beslendiniz mi? Siz hiç 50-60 km yolu yaya yürüyüp 1 hafta çayır biçip tekrar yaya evinize döndünüz mü? Siz hiç 12 kişilik kuş cemalin minibüsüne 24 kişi bindiniz mi? Siz hiç başka bir devlete savaş tazminatı olarak verildiniz mi? Siz hiç birkaç kişiye iş vererek fabrikasız bırakıldınız mı?Siz hiç, bir cennet yurdu bırakıp yaşamak için büyük şehirlere sürüldünüz mü? Siz hiç devletsiz kaldınız mı? Siz hiç dayısız kaldınız mı? Kısaca siz hiç okumak zorunda kaldınız mı?

BİZ KALDIK VE OKUDUK; OKUYORUZ VE OKUYAĞIZ!!!

Esenlikle kalın.

Erol YETER