Yaşam kuralları o kadar acımasız ki; ne zaman sille vuracağı belli değil. Ufkun aydınlığından kayan yıldızlar birer birer sönüyor.
Tarık Öğretmenin ölümünü Şavşat Com Haber sayfasından öğrendim.
Kederli ailesine başsağlığı, kendisine Allahtan rahmet dilerim. Ruhun şad olsun Tarık Ağabey.

Çernobil faciasının uzantısı bir can daha aldı. Şavşat-Çoraklı Köyünden İşmail COŞKUN, amansız hastalığa yenik düşerek hakkın rahmetine kavuştu. Cenazesı 08/12/2006 günü Cuma namazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra Esenyurt Mezarlığında toprağa verilmiştir. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı, kendisine Allahtan rahmet dileriz.
Nurbay DEDE ve Ailesi.

Şavşat-Çoraklı Köyünden İsmail COŞKUN, 07 Aralık 2006 Günü saat 21.00’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 08.12.2006 günü Cuma namazına müteakıp Esenyurt Beldesinde ebedi istirahatına verilecektir. İsmail COŞKUN’a Allahtan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dileriz.
DEDE Ailesi

İnsanların mutlu olması yaşantılarındaki sevgilerin hüzünden uzak olmasına bağlıdır. Ama ne yazıkki; her geçen gün köyümüzün bağrıncan sevilen canların hayata veda etmesi bizleri mateme boğuyor, mutluluğumuzu yok ediyor, hayata bağlılığımızı zayıflatıyor.
Herkes gibi seven ve sevilen değerli insan İsmail COŞKUN aramızdan ayrılmış, hayata veda etmiştir. Kendisine Allahtan rahmet, kederli Ailesine, akrabalarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
DEDE Ailesi

Hayat acı derken, geçmişe sitemler dolu selamlar gönderiyoruz. Çünkü gerçekler hala saklı, sağlıkla oyunlar oynanmaya devam ediyor. 1986 Çornobil’in uzantıları Karadeniz Bölgesinde yaşayan insanların ensesinde nefes esintileriyle tehditlerini durmadan savuruyor.
Doğduğu günden itibaren çalışmakla yaşantısını sürdüren, emekli olduğunda hayatı birazcık olsun tadma fırsatı yakalayan insanlarımız Çernobil’in ağlarana takılıyor. Hırçın pençeleri yavaş ve acı dolu seyirle yaşama nokta koyduruyor.
Bunlardan biriside, yaşantısını insanlara yardım amacıyla sürdüren iyi insan, Talat BOZ iki yıldan fazladır mucadele ettiği amansız hastalıkla mucadelesinde yenik düşmüş, sevenlerini arkada bırakarak 21.11.2006 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. 22.11.2006 Günü, doğum yeri olan Şavşat-Çoraklı Köyünde toprağa verilmiştir.
Değerli Ağabeyimiz, Telat BOZ’a Allahtan rahmet, geride kalanlara, sevenlerine başsağlığı dileriz.
Nurbay DEDE ve Ailesi

Çoraklı Köyünün Sevecen İnsanları;
Bayramlar, höşgörü ile mutlulukların ve geleceğe yönelik umutların paylaşımına neden olan sosyalleşmedir. Sevgidir. Seven ve sevilenlerin yaşantılarının bir parçasıdır. Bu amaçla, geçmiş, bugün ile geleceğin arasında bağlantıların sürekli olması, İstanbul gibi geniş ve kesif bir şehirdeki Çoraklı Köylülerinin birbirlerini tanımalarını sağlamak, örf, adet ve gelenekleri yaşatmak, her dini bayramlarda bir araya gelmenin gelenekleşmesini sağlamak için "BAYRAMLAŞMA TÖRENİ" düzenlenmektedir. Günün özelliği gereği katılımlar bazen oldukça yoğun, bezende duyarsızlıklara bağlı olarak az oluyorsa da, önemli olan bu toplantıların yapılmasıdır. Katılım katılımdır. Yapılanların azlığı, iyisi ve kötüsü olarak düşünülmemesi gerekmektedir.
Engüzel olan, her şeyi sevecen gözle görmek ve düşünceleri içerisine sindirecek özellikte yorumlamak ve kabullenmektir.
En derin sevgilerimle Tüm Çoraklı Köylüleri selamlar, birlikteliğin daha içten olmasının sağlanması için herkesi üzerine düşen görevini yerine getirmelerine davet eder, sağlıklar dilerim.
Nurbay DEDE

Güzellikler yaşadıkça tadılır. Bu tad hiç bir zaman bitimi anımsatmaz. Bitmesi de korku yaratabilir. 09 Ağustos 2006 Çarşamba günü, sabahın ufuktaki kızıllığı ile başlayan, yakıcı güneşin israrlı etkisi dahi yaşamın gereklerini bilircesine etkisini ağırdan alıyordu. Solmamak için direnmeyi bilen kalp daha önceden haber vermiş, bu haber gereği için önceden anlaşılmamiş. Ha bugün..! Ha gelecek gün...! Belki farketmez... Şenköy Köyünden Değerli insan, çevresinde sevilen, insanlara. çevresine yardımını esirgemeyen çok değerli insan, iyilik meleği Hafit ENİŞ tepelerden esen ruzgarın esintileri içinde kalbine seslenen hışırtılı ağrıya dayanamayarak, imdat çağrılarını kendi sesiyle dile getirmiş, Orhan YILDIZ’in yıldırım hızıyla imdadına yetişmesi solacak gülün sonucunu etkiliyememiş, dönüşü olmayacak bir yolculuğa çıkarak, Aile efradını, Şenköylülerini, Çoraklı Köylülerini, özellikle yakın akrabalık ilişkilerinden dolay Pınarlı Köylülerini, bütün akrabalarını ve tanıyanlarını yasa boğmuştur. Eşine, çocuklarına, Eniş Ailesine, Kardeşi Ömer ENİŞ’e, Akrabalarına ve sevenlerine başsağlığı diler, seven, sevilen sevgili Hafit ENİŞ’e Allahtan rahmet dileriz. 14.08.2006 Nurbay DEDE ve Ailesi.

Yaşamak güzel! Ancak bazı güzellikler solan çiçeklerin sonunu anımsata biliyor. 9 Ağustos 2006 günü, sabahın ufuktaki kızıllığı ile başlayan, yakıcı güneşin israrlı etkisi dahi yaşamın gereklerini bilircesine etkisini ağırdan alıyordu. Solmamak için direnmeyi bilen kalp daha önceden haber vermiş, bu haber gereği için önceden anlaşılmamiş. Ha bugün..! Ha gelecek gün...! Belki farketmez...

Şenköy Köyünden Değerli insan, çevresinde sevilen, insanlara. çevresine yardımını esirgemeyen çok değerli insan, iyilik meleği Hafit ENİŞ tepelerden esen ruzgarın esintileri içinde kalbine seslenen hışırtılı ağrıya dayanamayarak, imdat çağrılarını kendi sesiyle dile getirmiş, Orhan YILDIZ’in yıldırım hızıyla imdadına yetişmesi solacak gülün sonucunu etkiliyememiş, dönüşü olmayacak bir yolculuğa çıkarak, Aile efradını, Şenköylülerini, Çoraklı Köylülerini, özellikle yakın akrabalık ilişkilerinden dolay Pınarlı Köylülerini, bütün akrabalarını ve tanıyanlarını yasa boğmuştur.

Eşine, çocuklarına, Eniş Ailesine, Kardeşi Ömer ENİŞ’e, Akrabalarına ve sevenlerine başsağlığı diler, seven, sevilen sevgili Hafit ENİŞ’e Allahtan rahmet dileriz. 14.08.2006

Nurbay DEDE ve Ailesi.

Çoraklı Köyünün Güleryüzlü Babaları; Güç, doğaya da hakim bir kavramdır. Bu özellikten dolayıdır ki; herşeyin üzerinde, çok alana hükmeder anlamıyla ele alındığında, insanları, bütün canlıları, doğayı, köyünü, köylülerini seven lider yapılı olarak algılamalıyız babaları. Çünkü bu özellikler güçlü kılar insanları. Çoraklı Köylü Tüm Babaların, "Babalar Gününü" kutlar, özellikle genç babaların daha duyarlı, insanları birleştirici, barıştan yana tavırlarını sergilemelerini dilerim.

Değerli Köylülerim, Beş yıldır İstanbul’da gelenek haline gelen, birlikteliğe neden olacak pinkniğin 2006 Haziran ayında yapılıp yapılmayacağını büyük ilgi ve merakla bekleyenler, sormakta, günleri saymaktadırlar. Hepiniz biliyorsunuz ki, İstanbul’da oturmakta olan Çoraklı Köylüler, bir dernek kuramadılar. Kurma teşebbüsleri büyük bir hamle ile başladı, ama birtakım engelleri aşamadı. Dernek kurmakta ısrar edenler olumsuzluklarla mücadele etmeden ziyade, insanları bir birlerinden uzaklaştırmada etkin olacak yöntemlerle etkin olmayı kendilerine yol belirlediler. Maddi destekten uzaklaşıldığı gibi, manevi olarakda dedikodu, çıkar ilişkilerinden öteye gitmeyecek kısır döngülerle birlikteliğin önüne set çekmeye koyuldular. İyi niyete dayalı sosyal dayanışma senbolu olan ve maddi yönü hiçbir Çoraklı Köylümüzü üzecek miktardaki aidatların ödenmesini düşünmeyen duyarsız kişiler olduk. Hiçbirimiz bu konudaki duyarlılığımızı öne çıkarmadık. Zafer engelleyicilerin konumunda roller oynamaya koyulduk. İlgisizliğimizi, yılda bir katılımımızı gerektiren piknik alanlarına gelmekten itina etmeyi kendimize görev addettik. Neden ve niçinini düşünmeden geçmişimizi tamamen unutmayı öne çıkardık. Olumsuzluklarla mücadele etmedikten sonra aynı düşüncenin esiriyiz demektir. Onun için duyarlı olanları göreve davet ediyoruz. Bu konuda herkesin gönlünden geçen değil, İstanbul’daki Çoraklı Köylülerin birlikteliğine ışık tutacak düşüncelerin gerçekleşmesi en büyük dileğimizdir. Bütün bunlara rağmen, belirli bir olumsuzluktan sora zaman iyice geçmeden, benim köylülerim, eğitimden nasibini almış bilgiç insanlarımız gerçekleri herzaman öne çıkarmış, olumsuzlukları sır perdesiyle kapatmasını bilir diyorum, Sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Doğru olmadığına inandığınız şeylerinde nasıl alması gerektiğini arzuladığınız gibi olmasını dilerim. Sevgi ve saygılarımla.