Mesaj-Tahtası Özkemal Altun
Tüm Mesajlar
Merhaba
2008 yılının hepimiz için saglık ve mutluluk dolu olması, yıllardan beri planladıgımız buluşmayı gerçekleştirebilmemiz dileğiyle.
Sevgilerimle
Yaprak oynamaması hakkında
Maillerin okunamaması büyük bir ihtimalle senin bilgisayarındaki dil kodlamasından kaynaklanıyordur. Dil kodlamasını Turkce ISO ya ayarlarsan sanırım o sorun cozulecektir.
Selamlar
Hanlı köyü web sitesi
Hanlı köyü web sitesi www.hantuset.com adresinde taslak haliyle yayındadır. Herkesin desteğini beklemekteyiz.
Selamlar
Atasen Abi
Aramıza hoşgeldin, senin de bahsettiğin gibi uzun zaman oldu senden haber alamayalı. Umarım herşey yolundadır. İrtibatı koparmayalım.
Bu arada ben Şahiddin Amca’mdan dolayı sizin nesilin cok eglenceli anılarını biliyorum. Yine daha önceki ve daha sonraki nesillerin de cok guzel anılarını burada gorebilirsek sanırım siteye girmek daha eğlenceli olacaktır bizler için.
Sağlıcakla kalın
Sevgili Koçali Dayı’nın şiirleri
Şiirlerim hep ondadur
Senin aklın yabandadur
Bu kabahat babandadur
Sızladurum karga sani.
Açma defterin katını
Çabuk bırak ceketimi
De kaçurma lezzetini
Tuzladurum karga sani.
Bakma bana hasım gibi
Na çirkinsin sesın gibi
İbdin edan tosun gibi
Yozladurum karga sani
Fehmi’y(i) şahat yazdururum
Karabağrın ezdururum
Mahkemeya gezdururum
Sözladurum karga sani
Topla göçün ağır gibi
Heç duymiyer sağır gibi
Bilbilan’da sığır gibi
Mızladurum karga sani
Gak gak etma karı gibi
Bu dünyanın varı gibi
Bir sabırsız arı gibi
Vızladurum karga sani
Semalara uçan gibi
Her diyara göçan gibi
Aklı sıkıp kaçan gibi
Kızladurum karga sani
Bölük bölük böldürürüm
Kanatların yoldururum
Bir vuruşta öldürürüm
Bezladurum karga sani
Yazan : Koçali Altun
Kaynak : Necdet Altun , Fatma Altun , Ferdane Güzel
Merhaba ;
Yine her zamanki gibi oldu . Yine iyi basladik ama devam ettiremedik.
Yillar sonra, maziyi paylastigimiz, cocuklugumuzu yasadigimiz ve yillardan beri gormedigimiz koylulerimizi, abilerimizi, arkadaslarimizi bulduk ve o heyecanla klavyede harfleri araya araya bulacak kadar acemi olsak bile saatlerce ugrasip duygularimizi ilettik birbirimize... Gecmisi hatirladik, hatirlattik. Hatirladiklarimizla tebessum ettik. Yaz tatilini ayni zamanlara getirip eskiyi yad etme planlari bile yaptık. Ancak basta da belirttigim gibi her guzel sey gibi kisa surdu.
Insanoglu boyledir. Daha cocukken elde ettigimiz bir oyuncagin omru en fazla iki gun degil midir? Ya da heveslenip aldigimiz bir kazagin ilk giydigimizde verdigi mutluluk gunden gune azalıp sonra da bir koseye atmaz miyiz? Cogu insanin aski platoniklikten, karsilikli aska donustugu zaman yavas yavas erimez mi ?
Bizlere ; boyle bir imkan var, arkadaslarinizi bulacaksiniz, surekli irtibat halinde olacaksiniz, siz yazacaksiniz onlar gulumseyecek, onlar yazacak siz huzunleneceksiniz dedikleri zaman hangimiz bugunki kadar kayitsiz kalacagimizi dusunduk ? Isten gucten dolayi hepimiz ayni imkanlara sahip olmasak da, hepimiz yeterince bos vakit bulamasak da, arada bir yazmayi planliyorduk degil mi? "Bir bakayim bizim koyluler ne yazmislar" diye merak edip belki de cevap yazariz diye dusunuyorduk degil mi ? Ama malesef olmadi, olamadi. Onceleri hatiri sayilir bir kitle yazdi, hepimiz okuduk, sonra birileri yazdi hepimiz okuduk, daha sonra birileri yazdi birileri okudu, daha sonra kimse yazmadi birileri eski mesajlari okudu ve en sonunda ne yazan kaldi ne okuyan ! En azindan simdiye kadar. Ama bundan sonra boyle olmasi icin bir sebep yok. Biliyorsunuz paylasildikca sevincler artar, huzunler azalır.
Butun bunlara karsin zaman ayirip birkac cumle yazan ya da zamani olmadigi ama bizleri hatirladigini , gonderdigi "Fwd:" mesajlardan anladigimiz arkadaslarimiza tesekkur ediyorum.
Hepinize saglik, mutluluk dolu gunler diliyorum.
Daha cok gorusmek dilegiyle...
Sevgili Koylulerim
Sevgili Köylülerim ;
Uzunca bir aradan beri siteye ilk girişim. Bahadır Abimin o eşsiz güzellikteki yazısını da şimdi okuyabildim. Söylenecekleri söylemişsiniz zaten, hepimizin bam teline dokunmuş, sizin boğazınızı da benimki gibi düğümlemiş.
İnsan o günleri hatırlayınca yüzünde tatlı bir tebessüm olsa da içinde ince bir sızı beliriyor. Çocukluğumuzun geride kalmış olmasından mıdır, gençliğimizin geçmekte olmasından mıdır yoksa anılardaki aktörlerin aramızdan ayrılmış olmasından mı bilinmez.... Ama bir gerçek var ki hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, orada yazılan oyunların belki de hiçbirini tekrar oynayamayacağız.
Yıllarca arada sonra köye tekrar gittiğimizde yaşlılarımız belki de tanıyamayacak bizleri. Birkaç tanıtıcı tariften sonra hatırlayacak bizleri. Ne biz çocukları ne de çocuklar bizi anımsayacak. Haz alacağız ziyaretimizden anılar sayesinde ama o anılar yaşanırken yanımızda olan arkadaşlarımız, büyüklerimiz yanımızda olmayacak....
Herşey bu kadar kötü mü, hüzünlü mü gerçekten. Bence değil. Geçmişi belki geri getiremeyiz ancak elimizin altında internet, teknoloji gibi bir imkan var. Eskiden uzaktaki bir insanın değil sesini duymak, mektubunu bile 2 haftada alabiliyorduk. Eski imkanlarla şuanki yerlerimize dağıldığımızı düşünsenize. Herhalde çoğumuzun, düğününden, cenazesinden aylar sonra haberimiz olurdu. O yüzden bugünlerin de kıymetini bilmek lazım.
Demem odur ki ;
İrtibatı koparmayalım. Birbirimizin nerelerde olduğunu bilelim, en azından bayramlarda, önemli günlerde hatırlayıp hal hatır soralım. Bakarsınız köye ziyaret zamanlarımız denk gelir, orada görüşür, eski günleri yad ederiz. Kim bilir, belki koco bile oynarız.
Cümleten Allah’a emanet olun. Hayırlı ramazanlar...
Özkemal Alatun
Elektronik Müh.