23 Nisan 1920 sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi`mizin açılış tarihi değil aynı zamanda millet egemenliğine dayanan demokrasimizin ve cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı gündür
Türkiye Büyük Millet Meclisi"nin, umutsuzluğun, yoklukların ve güçlüklerin yaşandığı bir dönemde açılması, geleceğimizi aydınlatan anlamlı ve önemli bir dönüm noktası olmuştur. Meclis"in açılması, kurtuluş hareketinin ulusallaşmasında ve ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni Türk Devleti"nin kurulması sürecinde atılan çok önemli bir adımdır.

Ulu Önder Atatürk bu önemli günü, geleceğin büyükleri olacak olan çocuklara güveninden dolayı onlara armağan etmiştir. Bizlerde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"ün izinde hareket edip yarının büyükleri olan çocuklarımıza tüm kalbimizle güveniyor ve Ülkemiz ve Milletimiz için dilediğimiz tüm güzel dileklerimizle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içtenlikle kutluyor, esenlikler dilyorum.

Şahin

Türk toplumunda ve aile yaşamımızda çok seçkin ve saygın yeri olan kadınlarımızın bu anlamlı ve özel günlerini "kendilerine hak ettikleri saygıyı gören, sorunlarının çözüldüğü, sağlıklı, huzurlu bir yaşam ve dünya dilerken"

Atatürk"ün, "Dünya yüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir" Büyük Önderimiz Atatürk, dünyadaki gelişmiş birçok ülkeden önce, Türk kadınına, seçme ve seçilme hakkını 05 Aralık 1934 tarihinde yasal düzenleme ile vererek, Türk kadınını, dünya kadınlarının önüne geçirmiştir."

"Dünyayı, bu olumsuzluklar ve çıkmazlardan ancak kadının "anne sevgisi ve ince duygusu" kurtarabilir. Çünkü çocuklarımızı, kadınlarımız ve anneler geleceğe hazırlamaktadır. Türk kadını ve Türk annesi, daima özverinin, sevginin kaynağı ve temsilcisi olmuştur. Türk kadınının yüreği, sevgi yumağından oluşur.

Bu nedenle de, sürekli sevgi ve özveri ile toplumdaki seçkin yerini alır. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm kadınlarımızın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nü içtenlikle kutluyorum. Kadınlarımıza, şiddetten uzak, daha mutlu bir yaşam diliyorum.
ŞAHİN

Tarihte 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı, Artvin ve çevresi için çok korkunç sonuçlar doğurmuştur. Artvin ve çevresi halkı, Çarlık Rusyası orduları işgaline karşı mücadele vermişlerdir.

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Polonya"nın Birest-Litovsk şehrinde iki buçuk ay süren görüşmelerden sonra halkoyuna başvurulmuş ve halkın yüzde 99"undan fazlasının anavatana kavuşma isteği ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine Osmanlı ordusu 1918 yılı Mart ayında Artvin "e girmiş ve 40 yıllık esaret sona ermiştir.

Ne yazık ki bu sevinçte kısa sürmüş, 1. Dünya Savaşı"nda imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı ordusunun 1914"den önceki sınırları gerisine çekilmesi gerektiğinden Artvin ve çevresi boşaltılmış ve İngilizler tarafından işgal edilmiştir. İngilizler çekilirken şehri Gürcistan"a bırakmışlardır.

Artvin "in Türkiye devleti sınırları içerisine alınması TBMM hükümetinin askeri ve diplomatik başarılarının sonucunda mümkün olmuştur. 23 Şubat 1921"de verilen cevapta Artvin "in terk edileceği, Gürcistan tarafından resmen açıklanmıştır. 7 Mart 1921"de Artvin, Şavşat, Ardanuç, Yusufeli ve diğer bölgeleri kesin olarak Türkiye topraklarına katılmıştır.

Diplomasi-askeri temelli başarı, Gürcistanın Artvini terk etmesinin en önemli nedenidir. Bu tür kutlama günlerinin insanlar arasında dostluk, birlik ve kardeşlik gibi değerlerin ön plana çıkarıldığı günler olduğunu ve bu gibi kutlamaların şahsım adına gurur verdiğini "Hatta Artvin "de doğmanın, Artvinli olmanın her zaman bir ayrıcalık olduğunu düşünür. Tüm hemşerilerimin Nice 7 Mart kutlamalarını birlik, beraberlik ve hoşgörü içerisinde geçmesi dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.