Mesaj-Tahtası Şentürk Yılmazlar

Tüm Mesajlar

Şentürk Yılmazlar

Yeni Yıl

bir yılı tamamladık hayırlısıyla acısıyla tatlısıyla
yeni bir yıla merhaba dedik yepyeni umutlarla

hepinizin yeni yılını kutlar mutluluklar getirmesini dilerim...

Nerde o eski günler dememeniz dileğiyle.....

Şentürk YILMAZLAR
Şentürk Yılmazlar

ŞAVŞAT ÇORAKLI KÖYÜ

İlçe merkezinden 26.km uzakta olan ÇORAKLI köyü eski ismiyle “GARKULKHEP” olarak bilinir. GARKULKHEP Farscadır. GAR: yapıcı önemli ve yararlı işler yapan yada; yapı ustası anlamına gelir. GARKULKHEP tümü usta ve yararlı işler yapan İSKİT/ SAKA ların KOLK boyu anlamına geldiği ileri sürülmektedir. GARKULKHEP adını bu köye yerleşen İSKİT ler verir. Cunta tepesinde İSKİT/SAKA lara ait temel kalıntılar vardır. 1927 yılında ÇORAKLI Köyü olur. Çoraklı köyünden Şenköy (Şavta), Çermik (Mikelet) ayrılarak ayrı köy olurlar. (1) Çoraklı Köyünün denizden yüksekliği 1470 dir.

Çoraklı köyünde 1932 yılında BABİLVANDA (Cunta tepesinin altındaki düzlük) yapılan okul daha sonra ilk Öğretim olarak köy merkezine taşınmıştır. Öğrencilerin kış aylarında Okula gelmemesinden dolayı Çoraklı Köyüne bağlı KUTLUGÜN (Kediyel) ve GÜNDOĞDU(Gorğiyet) İlk okulları açılarak Öğrenciler eğitimine devam etmislerdir.

Bu iki mahallenin Okulları Öğrenci yetersizliğinden dolayı kapatılmıştır. Çoraklı Köyü İlk Öğretimi Eğitim Öğretimine devam etmektedir.

Çoraklı köyü 1965 yılında Kara yoluyla ulaşıma açılmış 1969 yılında da Köyde Sağlık Ocağı yapılarak Sağlık hizmeti vermeye başlamıştır. 1970 yılında kooperatif yasası ile kurulan Tüketim kooperatifi Şavşat’ın tüm köylerinde kapatılmasına rağmen köyümüzde halen köy halkına ve çevre köylere hizmet vermektedir.1985 yılında köyümüz Elektriğine kavuşmuştur .

Önce tek telefonla görüşmeyi sağlayan Köyümüz 1996 yılında Köyümüzde kurulan santralle tüm köy halkı telefona kavuşmuştur.

Çoraklı köyü yaylası Akdamla Köyü üzerindeki Gürcistan sınırında Sarı Çayır /Katıcuar bölgesindedir.Yaylanın rakım yüksekliği 2200m. (Bagat)

Çoraklı Cami ilçenin eski camilerinden biri olup tamamen ağaç yapımıdır.Medrese üzerindeki ağaç kısmın yapılışına 1327 tarihinde başlanmış (Rumi 1911)ve iki yıl içinde ibadete açılmıştır.Cami içerisi nakış işlemeli olup kullanılan boya eski el yapımı hakiki boyadır.Cami yapımında tüm Çoraklı köyü halkı imece usulu ile ve ustaları Köy halkından (Kadeget mah) Hasan TORUN ve Şen Köylü Kahriman Usta tarafından yapılmıştır. Kutlugün mah. Camiside ibadete açık olup imamı mevcuttur.Gün doğdu mh Camisi ise 1994 yılında çıkan Mahalle yangınında yanmıştır.Mahalle halkı tarafından bir mescit yapılıp ibadete açıktır.

Çoraklı Köyü Gündoğdu mah (Gorğiyet) sınırları içinde bulunan sıcak su kaplıcası ve Maden suyu vardır. Romatizma, deri, cilt, böbrek hastalığı gibi bazı önemli hastalıklara faydalı olduğu bilinmektedir.

NOT:Kaplıcanın gelirleride 1 Haziran 1913 Vakıf Senetli olan Kaplıca Garkulkhep camisine vakıf edilmiştir.

1.Bu tarihi bilgi araştırmacı yazar Mikail BAHÇECİ’nin “Artvin’de Tarihi olgular” kitabından alınmıştır.

Bilgi : Şentürk Yılmazlar
Şentürk Yılmazlar

Mutlaka OkunmalıI (Bugüne Işık Tutuyor) Anlayana

Hrant Dink cinayetindeki kriptolar

Sloganlarla büyüyen bir nesiliz biz. Önce “Komünistler Moskova’ya” diyerek yolları arşınladık; sonra da “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganını atarak. Şimdi kendimizi oyalayacak yeni birini daha bulduk: “Hepimiz Ermeni’yiz”.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in menfur bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra ortaya atıldı bu slogan. İstanbul’daki cenaze törenine katılanlar, çeşitli dillerde bu sloganı ifade eden dövizler taşıdı ellerinde. Amaç Türkiye’nin çok kültürlü yapısına vurgu yapmaktı. Fakat psikolojik harbin dozajı biraz ileri gitti sanırım. Bir anda herkes kendini “Hrant ve Ermeni” olarak gördüğünü ilân etmeye başladı. Şüphesiz buna karşı bir reaksiyon olacağı belliydi. Bugün seslendirilen yeni slogan ise şöyle: “Hepimiz Türk’üz”.

”Hepimiz Ermeni’yiz” diyenler, cinayetin amacı toplumu kamplara bölmekti fikrinden yola çıkarak attı bu sloganı. Niyetleri de yıllardır sahnelenen ‘siyasi cinayetler’ tiyatrosuna karşı çıktıklarını göstermekti. Ama niyet beklenen sonucu vermedi bana göre. Çünkü seçilen slogan özünde ‘birleştirme’ iması olsa da ihtiva ettiği mana ile ciddi bir ‘ayrışma’ fikrini hâsıl etti zihinlerde.

Cinayetin ardından şuuraltı patlamalarına da şahit oldu kamuoyu. Kimi meseleyi ‘Türkler’e hakaret etmeye kadar vardırdı. Kimi de birilerine ‘kripto’ gönderdi yazdığı köşe yazısından, erkek çocuğu olursa ismini ‘Hrant’ koyacağına dair söz vererek. “Ne var bunda abartılacak, sol aydınların klasik davranışı bunlar. Oluşan duygusal atmosferle bunları yazmışlardır.” şeklinde itiraz edenler olabilir. Acaba gerçekten öyle mi?

Mevcut hissî havanın dışına çıkıp bakıldığında ilginç ayrıntılar göze çarpıyor aslında. Dink’in cenazesi kaldırılırken TBMM kapalı oturum yaparak Irak’ı konuştu. Öncesinde Başbakan Erdoğan Irak, Kerkük ve PKK hakkında ciddi açıklamalar yaptı. MİT Müsteşarı, değişen uluslararası dengeler açısından artık Türkiye’nin, kendini olayların akışına bırakma ya da ‘bekle-gör-tavır al’ taktiği ile sınırlama lüksüne sahip olmadığını belirtti. ABD Başkanı Bush, Irak’a 20 binin üzerinde ilave asker gönderme kararı aldı, Kürt peşmergeler Sünni Araplarla savaşmak için Bağdat’a gitti. Saddam’ın asılmasıyla birlikte Irak’ın ‘mezhep savaşı’ ile parçalanma sürecinin hızlanacağından korkan herkesin gözü kulağı Irak’taki gelişmelerdeydi.

Dink cinayetiyle dikkatler dışarıdan içeriye çevrildi bir anda. Halbuki tarihî tecrübe, adeta bir fay hattı üzerinde bulunan Türkiye, İran, Irak, Afganistan ve Pakistan’daki herhangi bir gelişmenin diğerlerine etki yaptığını gösteriyor bize. 5 Temmuz 1977’de Ziya ül Hak darbeyle iktidara geldi Pakistan’da. Türkiye’de sağ sol çatışması, 1978’in sonlarına doğru Maraş’taki olaylarla Alevi-Sünni çatışmasına dönüştü. 1 Şubat 1979’da Humeyni Tahran’a dönüp Şah rejimini devirirken, aynı gün Türkiye’de Abdi İpekçi öldürüldü. Temmuz 1979’da Saddam Hüseyin Irak’ta iktidarı eline geçirdi. 24 Aralık 1979’da da Afganistan Sovyet işgaline uğradı.

Şartlar olgunlaşınca Türk halkı 12 Eylül 1980 sabahı askerî darbeyle uyandı. 10 gün sonra Saddam’ın askerleri İran’a saldırdı. İran-Irak savaşının kızıştığı bir dönemde İsrail jetleri, 7 Haziran 1981’de Irak’ın nükleer santrali Osirak’ı yerle bir etti. Sahi şimdiki hedef hangi ülkenin nükleer santrali acaba?

Şartlar değişti, fay hattında yeni hareketlenmeler oldu. 18 Haziran 1988’de Özal’a suikast düzenlendi. İki ay sonra (17 Ağustos) Ziya ül Hak uçağının havada infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti. 29 Ağustos’ta İran ile Irak arasında ateşkes imzalandı. Sovyet ordusu, 15 Şubat 1989’da Afganistan’dan çekildi. Türkiye’de hepimizin ezbere bildiği siyasi cinayetler dönemi başladı. Alevi-Sünni çatışması bu kez Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılmasıyla tezgâhlandı.

Sözün özü şu: Rahip Santaro geçen yıl şubatta misyonerlik tartışmaları yaşanırken öldürüldü. Hrank Dink de bir yıl sonra Irak’ta mezhep savaşı endişesi taşıyan Türkiye, “Irak artık öncelikli politikamız” dedikten sonra suikasta uğradı. “Hepimiz Ermeni’yiz” diyenler biraz da bu noktalarda kripto araştırması yapsa iyi olur sanırım.
Şentürk Yılmazlar

Kalp Krizine Karşı

SON GÜNLERDE KALP KRİZİ VAKALARININ ARTMASI
BENİ DE BU YÖNDE DÜŞÜNDÜRDÜ.

BİR ÇOK İNSAN İLK YARDIM EĞİTİMİ ALIR AMA KİMSEYE KENDİ KALP KRİZİ GEÇİRSE KENDİNE NASIL KALP MASAJI UYGULAYACAĞI ÖĞRETİLMEZ.

HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ KENDİMİZE KALP KRİZİ GELSE NE YAPARDIK EN AZINDAN SAĞLIK KURULUŞUNA GİDENE KADAR..

ASLINDA ÇOK BASİT GİBİ GÖRÜLEN BİR HAREKETİN BUNU SAĞLADIĞI VE KALP MASAJI GİBİ HAYAT KURTARABİLECEĞİ

ÖNCELİKLE DERİN BİR NEFES ALIP ÖHHHÖ ÖHHHÖ ÖHHHÖ GİBİ NEFESİNİZİ UZUNUZUN VEREREK ÖKSÜRMEK DİYAFRAMA VE GÖĞÜS KAFESİNE BASKI YAPARAK KALP KRİZİ SONUCU OLUŞAN KOMA DURUMUNU GECİKTİRİR VE SİZE TIBBİ MÜDAHALLE İÇİN ZAMAN KAZANDIRIR.


BENCE BU BİLGİNİN HERKES TARAFINDAN ÖĞRENİLMESİ ZARURETİ VARDIR.
Şentürk Yılmazlar

Kutlama ve Sitem

Bir dünya kadınlar günü daha geçti.
bütün kadınların kadınlar gününü kutlarken Yine Türkiye Geleneği yaşandı . Yine bu gün münasebetiyle kadınların sorunları dile getirildi ve sadece konuşuldu. Herhangi bir ilerleme sağlanmış değil.
Tüm kadınları sorunlarını yetkililere ileterek her ortamda çözüm aramaya davet ediyorum......