ŞAFAK TOHUMCU’NUN ADI ALTINDA YAYINLANAN "ŞAVŞATIMIZ VAR" BAŞLIKLI ŞİİR, ARDAHAN ÖZEL İDARE MÜDÜRÜ SIDIK ALAGÖZ ARKADAŞIMIZA AİT BİR ŞİİRDİR. KENDİSİ MEŞELİ KÖYÜ SAKİNLERİNDENDİR. ŞAVŞAT COM’A HENÜZ ÜYE OLMADIĞI İÇİN DÜZELTME YAZISI GİREMEDİ. KONUNUN DÜZELTİLMESİNİ ŞAHSIMDAN TALEP ETTİĞİ İÇİN YAPILAN BU YANLIŞIN DÜZELTİLMESİ HUSUSUNU HATIRLATMAK İSTİYORUM. ÜYELERİMİZİN BAŞKALARINA AİT ÜRÜNLERDE ÜRÜN SAHİPLERİNİN İSMİNİ BELİRTMEDEN ALINTI YAPMALARI HOŞ DEĞİL. HATANIN DÜZELTİLMESİNİ TALEP EDİYOR SAYGILAR SUNUYORUM.
ZAKİR TAŞDEMİR

Bir süreden beri Şavşat.com sitemizi takip etmeye çalışıyorum. Hemşehrilerimizin gerek kültürümüze yaptıkları güzel katkıları, gerek dayanışma ve yardımlaşmaya yönelik teşvikleri ve gerek kimseyi rahatsız etmeyecek fikir paylaşım gayretleri şahsımı umutlandıran manzaralardı.

Ancak, özellikle bazı isimlerin, geçmişte Şavşat insanına acı ve gözyaşı getirmekten başka hiçbir işe yaramayan aşırı ideolojik düşünce mantığıyla, bilhassa din ve dine ait değerleri hedef alan yazı ve mesajlar yayınlamaya çalışma gayretlerinden rahatsız olduğumu belirtmek istiyorum. Her önemli gün ve geceyi Atatürkçülük maskesi arkasına sığınarak milli ve yerli değerlerimize tarihi ve kültürel değerlerimize saldırı vesilesi yapmaları hoş değil. Bu ülkede camilerden kimse zarar görmedi, din eğitimi hiç kimseyi yoldan çıkarmadı. Kimseyi ahlaksız ve sapık hale getirmedi. Vatan ve millet düşmanı yapmadı. Müslüman olduğunu söyleyen herkes bu eğitimler sayesinde dinini yaşamanın mutluluğuna erişti. Gerçek din sayesinde vatan sevgisini, millet sevgisini doğruluk ve dürüstlüğü öğrenerek, bu değerler için gerekirse şehitliği göze aldı hatta şehit oldu. Bütün bunlar ortada iken, bu hususta bir çok örnek tarihimizde yer edinmiş iken camilere, din eğitimine, dindarlara dil uzatmak neyin nesi? Kendi din ve tarihini bilmeyenler din ve dindarlarla ilgili ahkam kesiyorlar. Her türlü cahilliğin, geri kalmışlığın, yobazlığın, bilim ve fikir düşmanlığının sebebini din kaynaklı ilan ediyorlar. Oku emrini peygamberine veren, insanın nasıl yaratıldığını bilimsel olarak ortaya koyarak onu bir kan pıhtısından nasıl yarattığını anlatan "Kalem Süresi" ndeki ilahi mesajı bilmeyenler bu dine ve dindarlara dil uzatmaya kalkışmasınlar. Peygamber efendimizin alemler için gönderilmiş nasıl mükemmel bir öğretmen örneği olarak geldiğini bilmeyenler onu sevenlerini hor ve hakir görmeye yönelmesinler. Bu milletin asırlardır ayakta kalmasına vesile olan değerleri imha ederek bir yere varmak mümkün değildir.

Öğretmenlerimizin bu prensiplere uygun olarak gerçekleştirecekleri eğitim sayesinde bu ülke, hepimizin yakındığı bilinen her türlü olumsuzluktan kurtularak yücelecektir. Bu sayede ülkemiz yalnızca kendi insanına değil aynı zamanda bütün insanlığa yeniden ışık olmayı başaracaktır. Geçmişte olduğu gibi öğretmenlerimizin milli, yerli, çağdaş ve insani değerlere yapacakları katkılar sayesinde bu ülke yeniden lider olmayı başaracaktır. Bu vesileyle öğretmenlerimizin "öğretmenler Günü"nü yürekten tebrik ediyor, aydınlık gelecekler diliyorum.

Zakir Taşdemir - TBMM ANKARA

01.11.2006 tarihli gazetelerde yer alan malum açıklamaların karşı tepki çekeceğini ve Şavşat com.sitesinde ele alınacağını düşünerek, analiz yapmayı gecikmeli olarak gerçekleştirmeye karar verdim. Kıymetli hemşerilerimin olayı sağduyulu yorumlamalarını bekliyordum ancak, görüyorum ki mesele önyargılarla ele alınıyor. Bu nedenle de yanlış yapılıyor.

Değerli hemşerilerim Artvin ve civarı doğal güzellikleri, zengin kültür çeşitlilikleriyle ünlüdür. Bu özelliği nedeniyle son yıllarda yabancı turizminin dikkatini çekmeye başlamıştır. Aynı hareketlilik iç turizm cephesinde de vardır. Özellikle Artvinli gurbetçi hemşerilerimiz son yıllarda memleketlerini ziyaret etme yarışına girmişlerdir. Bu da Artvin ve çevre ilçelerine büyük bir hareketlilik getirmiştir. Ancak bu hareketliliğin Artvin de yaşayanlara ciddi bir ekonomik getiri sağladığını kimse iddia edemez. Aynı şey yabancı turizmi için de söylemek mümkündür. Ama her iki turizm hareketliliği Artvin ve ilçelerine kültürel dejenerasyonu da beraberinde getirmiş, bu nedenle Artvin kendi milli ve yerli değerlerinde büyük değişimlere uğramıştır. Belki bir kısmımız bu değişimin çağdaşlaşmanın bir gereği olduğunu söyleyecektir ama ben böyle bir değişimden şikâyetçi olmuyorum. Ben değerlerimizin yıpranmasından, ahlakımızın çökmesinden, tarihimizin ve tabii zenginliklerimizin talan edilmesinden söz ediyorum.

Çevremizin, tabii kaynaklarımızın kirletilmesinden söz ediyorum. Bütün bu kayıplarımızın hangi boyutlarda gerçekleştiğini milli parklarımızı ve şehir civarlarını, şehir merkezlerini, yaylalarımızı, dere ve ırmaklarımızı inceleyerek görebilirsiniz. Festivallerimizde yapılan yanlışlar, telkin edilen ve örnek olarak ortaya koyulan eğlenceler hangi kültürümüzde vardır? İçinde bize ait olan hangi değeri barındırmaktadır? Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bütün bu yanlış uygulamalar hep kalkınma adına, turist çekme adına yapılmıştır. Sonuçta Artvin ve ilçeleri Nataşa akınına uğramış bu nedenle geride kalan birçok ailede dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır.

Artvin ve ilçeleri valimizin dediği gibi daha doğru ve daha yerli çözümlerle kakınmanın bir yolunu bulmalıdır. Barajlar bu açıdan Artvin için yeni bir ekonomik kaynak vasıtası olabilir. Organik tarım, hayvancılık, balıkçılık ve bunlara dayalı sanayileşme Artvin insanına kazanç getirip huzurlu bir hayat temin edebilir. Bırakalım Artvin doğal ve kültürel zenginliğini geliştirip büyümeye devam etsin. Bunun olmasına dışarıdakiler olarak bizler ne katkıda bulunabiliriz bunu konuşalım. Bunu tartışalım ve somut çözümler bularak uygulamaya koyalım. Aksi takdirde sitede buluşup hasret giderdiğimiz bu günleri bile mumla arar hale geliriz. Bu vesileyle bütün hemşerilerimize güzel günler diliyorum.

ZAKİR TAŞDEMİR / 02.11.2006